16. Ceza Dairesi 2016/7458 E. , 2017/3500 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Terör örgütü üyesi olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5.
maddeleri gereğince mahkumiyet
Duruşmalı yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:
Oluşa ve dosya kapsamına göre, mahkemenin takdir ve değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmemekle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamış, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararının TCK"nın 53. maddesinin uygulanması yönünden infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede ileri sürdüğü yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, sayın üye ..."ın sanığın sübut bulan eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 125. maddesine uyduğu, bu nedenle hükmün bozulması gerektiği yönündeki karşı görüşü ile 23.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmaktan kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısının sanığın sübut bulan eyleminin devletin birliği ve ülke bütünlüğünü oluşturduğuna ilişkin temyiz isteminin yerinde görülmeyerek silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükmün onanmasına ilişkin sayın çoğunluğun kararına aşağıdaki gerekçelerle katılmak mümkün olmamıştır.
Sanığın 1997 yılında Yüzüncüyıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde öğrenci iken PKK terör örgütü ile ilişki kurarak, örgüte eleman kazandırma, örgütün kır kadrosuna eleman ve lojistik malzeme aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu, 1998 nevruzunda faaliyetleri nedeniyle deşifre olduğunu düşünerek, terör örgütünün kır kadrosuna katıldığı, kod adı alarak Gabar bölgesinde önce örgütün sözde Botan saha komutanı Dr. ... Kod adlı teröristin korumalığını yaptığı, daha sonra Dr. ... Kod adlı terörist ile yakın ilişki içerisinde faaliyet gösterip, 2011 yılında eylem keşfi için geldiği Van’da sahte kimlikle yakalandığı hususunda kuşku yoktur.
Sanık hakkında iddianamede 02.07.2004 tarihinde Van Valisi ..."ı hedef alan, 3 kişinin ölümü ve 23 kişinin yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldırı eylemine ..., ..., ..., ... adlı kişilerle birlikte katıldığı iddia edilmiştir.
Sanık hakkında İlk derece mahkemesi 27.11.2012 tarihli kararı ile sanığın amaç suçu işlemeye elverişli vahamet arz eden eyleme katıldığı kabul edilerek 765 sayılı TCK"nın 125 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar vermiş, Yargıtay Yüksek 9. Ceza Dairesi eksik araştırma nedeniyle mahkumiyet hükmünü bozmuştur.
Bozmaya uyan ilk derece mahkemesi sanığın Van Valisine yönelik gerçekleştirilen eyleme katıldığı hususunda mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği kabulüne yer vererek sanık hakkında geçitli suç olan silahlı örgüt üyesi olma suçundan mahkumiyet hükmü kurmuş, kurulan hüküm Cumhuriyet savcısı tarafından sanık aleyhine temyiz edilmiştir.
Doktirinde amaç suç olarak nitelendirilen Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 125; ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 302 maddelerinde düzenlenmiş olup, amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli araç suça 765 sayılı TCK"nın 64 ve 65 maddeleri kapsamında asli yada feri fail olarak; 5237 sayılı TCK"nın 37, 38 ve 39 maddeleri kapsamında iştirak ve şerik olarak katılan kişilerin amaç suçun yani devletin birliğini ülke bütünlüğünü bozma suçunun doğrudan - müşterek (765 sayılı TCK yönünden ise asli) faili oldukları açıktır.
Dosya kapsamında yer alan başka dosya sanıkları ..., ..., ... "ün aşama ifadeleri, teşhis tutanaklan, eylem evrakı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın 02.07.2004 tarihinde meydana gelen Van Valisine yönelik bombalı saldırı eyleminin planlama aşamasının eylem tarihinden altı ay önceden başladığı, sanığın bu amaçla kırsaldan Van iline de gelerek eylemi organize etmek suretiyle katıldığı, başka dosyalarda bu eylem nedeniyle mahkum olan diğer kişilerin de eyleme değişik aşamalarda dahil oldukları, eyleme katıldığı anlaşılan diğer dosya sanıklarından bazılarının sanığın adından söz etmemelerinin, bu kişilerin eylemin organizasyonun sanık tarafından yapılması sonrasında, eyleme değişik aşamalarda dahil olmalarından kaynaklandığı, sanığın örgütte bulunduğu konum ve ilişkili olduğu örgüt mensuplarının sanığın böyle bir eylemi planlayıp organize etmesi için uygun bulunmaktadır. Atılı suçu işlediği yukarıda adları yazılı başka dosya sanıklarının aşamalarındaki beyanlarından anlaşılan sanığın amaç suçu gerçekleştirmeye elverişli iddia konusu araç suçu sübut bulmakla suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nın 125 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 302/1 maddesinde yazılı devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturduğu ve lehe olan 765 sayılı TCK"nın 125 maddesi uyarınca cezalandırılması lüzumu nedeniyle hükmün bozulması gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun onama düşüncesine iştirak etmiyorum.
TEFHİM ŞERHİ:
23.03.2017 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."in huzurunda, duruşmada sanık ...’ın savunmasını yapmış bulunan Av. ...’nın yokluğunda, 12.04.2017 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.