Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2224
Karar No: 2019/5027
Karar Tarihi: 06.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/2224 Esas 2019/5027 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/2224 E.  ,  2019/5027 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, sözleşmedeki imzaya bir itirazının olmadığını ancak ana para ve faizi kabul etmediğini, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve talep nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, itirazın asıl alacak 9.403,25 TL işlemiş faiz 653.61 TL bakımından iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağın % 40"ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 10.02.2014 tarihli, 2014/1055 esas sayılı, 2014/2591 karar sayılı bozma ilamında “1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- İtirazın iptali davalarında takip tarihindeki borç durumu tespit edilerek takipten sonra ancak henüz dava açılmadan önce yapılmış ödemeler varsa bu kısım yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek değerlendirme yapılıp hüküm oluşturulur. Somut olayda davalının takipten önce yaptığı ödemeler bilirkişi raporunda belirtildiği halde mahkemece bu ödemeler gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmayıp davalı yararına bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı banka vekilinin temyizine gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. İcra takip dosyasına bir örneği sunulan genel kredi sözleşmesinin 2. maddesindeki sütunlarda kullandırılan krediye uygulanacak akdi ve temerrüt faiz oranları yazılmamış ve bu bölümler boş bırakılmış olduğu halde dava dosyasına sunulan aynı genel kredi sözleşmesinin bir başka örneğinde ise bu kısımların doldurulmuş olduğu görülmüştür. Sözleşmenin temerrüt hükümlerini düzenleyen 53. maddesinde; “müşterinin açılmış kredi veya kredilere, takip veya dava tarihinde geçerli olan temerrüt faizi oranının uygulanmasını ve bankanın değiştirilmiş olan yeni temerrüt faiz oranını talep etme hakkı ve yetkisi bulunduğunu kabul ve taahhüt ettiği” hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bir bilirkişi veya bilirkişi kuruluna banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak anılan sözleşme hükmü davacı banka tarafından çekilen ihtarname ve ekleri de gözetilerek davacının genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağına hesabın kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faiz yürütülüp kapitalize edildikten sonra temerrüt tarihinden itibaren, taleple bağlılık kuralı da gözetilerek temerrüt faizi hesaplanıp davalının ödemeleri de düşüldükten sonra takip tarihi itibariyle talep edilebilecek alacağın tespiti ve varsa takipten sonra davadan önceki ödemeler bakımından hukuki yarar şartı da dikkate alınarak düzenlettirilecek ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor tüm delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davalının Tefenni İcra Müdürlüğünün 2012/197 sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin toplam 17.785,15 TL üzerinden devamına, 27/05/2013 tarihine kadar % 72 temerrüt faiz oranı, 27/05/2013 tarihinden itibaren de TCMB"ınca belirlenen temerrüt faiz oranlarının kademeli olarak uygulanmasına, davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz haksız bir itiraz niteliğinde olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin, 27/02/2017 tarihli, 2016/9836 esas sayılı, 201/1523 karar sayılı bozma ilamında, “Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiş ve 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesine uygun şekilde hüküm kurulmamıştır. Anılan Yasa hükmüne göre taraflara yüklenecek hak ve borçların infazda tereddüt yaratmayacak şekilde açık olması gerekir.
    Yerel mahkemece faize ilişkin olarak, hükmedilen miktara 27/03/2013 tarihine kadar % 72 temerrüt faiz oranı, bu tarihten itibaren de TCMB tarafından belirlenen temerrüt faiz oranları kademeli olarak uygulanacak şekilde hüküm tesis edilmiştir.
    TCMB tarafından belirlenen temerrüt faiz miktarının, oranının ve bu faizin türü hakkında açıklama yapılmamış olması infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu gibi uyuşmazlık ticari nitelikteki Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğundan temerrüd faizin tespitinde sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülmeden ayrıca takipten sonra faize faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulması da kanuna aykırılık teşkil edeceğinden hükmün bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, davacı bankanın şubelerine gönderdiği 01/12/2009 tarihli GM-691 sayılı ve 16.02.2012 tarihli GM-1325 sayılı Genel Mektuplarında T.C. Merkez Bankasına TL kredilere fiilen uygulanabilecek en yüksek faiz oranının % 36 olarak bildirildiği, bu oranı geçmemek üzere faiz uygulanabileceği, temerrüt faiz oranı tüm krediler için T.C. Merkez Bankası"na bildirilen en yüksek ticari kredi faiz oranının % 100 fazlasıyla uygulanacağını bildirdiği, buna göre temerrüt faiz oranının akdi faiz oranının % 100 fazlası olduğu, somut olayda davacı bankanın yıllık %24 faiz oranın uyguladığından uygulanan cari kredi faiz oranı (uygulanan faiz) dikkate alındığında bu oranın % 100 fazlası olan yıllık % 48 faiz oranının temerrüt halinde uygulanacak faiz oranı olduğu, buna göre, 27.05.2013 tarihinden itibaren sözleşme hükümleri uyarınca tespit edilen % 48 sözleşme faiz oranının uygulanması gerektiği, açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulü ile 27.05.2013 tarihinden itibaren sözleşme hükümleri doğrultusunda tespit edilen % 48 sözleşme faiz oranı uygulanmasına ve faize faiz yürütülemeyeceğinden asıl alacak miktarı olan 16.933,46 TL üzerinden faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir. Mahkeme gerekçesinde somut olayda davacı bankanın yıllık % 24 faiz oranı uyguladığından, bu oranın % 100 fazlası olan % 48 faiz oranının temerrüt halinde uygulanması gereken faiz oranı olarak kabul edilmiş, ancak hüküm fıkrasında terditli faiz oranı uygulanarak % 72 temerrüt faiz oranının uygulanmasına karar verilmiştir. Temerrüt faiz oranının tespitinde öncelikle ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinde bir hüküm yoksa, ticari işlerde uygulanacak olan yasal T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen avans faiz oranının uygulanması gerekir. Somut olayımızda davacı tarafından dava dilekçesi ekinde ibraz edilen genel kredi sözleşmesi örneğinde akdi faiz ve temerrüt faiz oranları kısmının boş bırakılmış olduğu belirlenmiştir, daha sonra mahkemeye ibraz edilen sözleşme aslında akdi faiz ve temerrüt faiz oranlarının yazılı olduğu görülmüştür. Bu durumda taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin imzalandığı sırada akdi faiz ve temerrüt faiz oranlarının belirlenmediği, sözleşmeye sonradan faiz oranlarının yazıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle sonradan yazılan bu faiz oranlarının taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygulanması mümkün değildir. Mahkemece akdi faiz ve temerrüt faiz oranlarının T.C. Merkez Bankası’nca belirlenen avans faizi oranlarına göre hesaplaması yaptırılarak, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, konusunda uzman olmayan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ve dosya içeriğine uygun olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş bankacılık konusunda uzman bilirkişiye banka kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak ve davalının itirazları, icra takip tarihi ve dava açıldıktan sonra bir ödeme varsa bunların da dikkate alınarak tarafların alacak ve borç durumları tespit edilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 06/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi