20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2948 Karar No: 2016/618 Karar Tarihi: 20.01.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2948 Esas 2016/618 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/2948 E. , 2016/618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan yaklaşık 10000 m²"lik taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz, edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, (Z) harfi ile gösterilen 7021,27 m² olan yerin üzerinde davacının mülkiyet hakkı olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapusuz olan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1963 yılında yapılmış, sonuçları ise 03.03.1967 - 01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Davalı ..., karşı tescil talebinde bulunmuştur. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişisi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığına ve krokide (Z) harfiyle gösterilen bölümün ise; 3367 sayılı Kanun kapsamında, Köy Yerleşim Yeri Tespit Komisyonunun 15.04.2003 gün ve 6 sayılı kararı ve valiliğin bu kararı 08.04.2005 tarihli onamasına dayalı olarak köy yerleşim alanı olarak parselasyon planı yapılarak arsa niteliğinde köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilen parsellerin içinde kaldığı ve bu bölüm tescil tarihinden itibaren kamu emlakine dönüşmüş bulunduğundan özel mülkiyet şeklinde tapuya tescili mümkün olmadığı gözetilerek köy yerleşim yeri uygulaması tarihinden önce mülkiyet hakkının doğduğunun tesbiti yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/01/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.