16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1190 Karar No: 2016/1307 Karar Tarihi: 15.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/1190 Esas 2016/1307 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/1190 E. , 2016/1307 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 171 ada 1 parsel sayılı 569,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ... adına ve 171 ada 2 parsel sayılı 293,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ve müşterekleri adına tespit ve satın alma nedeniyle davacı ... adına tescil edilmiştir. Davacı ..., tapuda kendi adına kayıtlı 171 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... adına ve çekişmeli 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise kendi adına tespiti gerekirken hatalı tespit edildiğini belirterek tapu kayıtlarındaki hatanın giderilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı, ... adına tespit edilen çekişmeli 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğu, kendisi adına tespit edilen 171 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise ..."ye ait olduğunu belirterek hatanın düzeltilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece açılan dava, mülkiyet ihtilafı olarak değerlendirilerek bu yönde yargılama yapılmış ve yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; davanın mülkiyet ihtilafı olarak değerlendirilmesi karşısında dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleşme tarihi nazara alındığında 3402 sayılı Kanunu"nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Diğer taraftan davacının isteminin 3402 sayılı Kanunu"nun 41. maddesinde düzenlenen teknik hataların düzeltilmesi hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin kabulü halinde ise Kadastro Müdürlüğüne yapılan bir talep yada Kadastro Müdürlüğünce re"sen yapılan bir işlem ve bu işleme karşı açılan bir davada bulunmadığına göre davanın bu yönden de reddi gerekir. Hal böyle olunca; anılan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.