11. Hukuk Dairesi 2015/2630 E. , 2016/904 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.11.2014 tarih ve 2014/750-2014/416 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı Şirket vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26.01.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ...., davalı ..... vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin içinde bulunduğu .... Grubu tarafından Almanya"da yüksek faiz garantisi ve paraların her istendiği an geri çekilebileceği sözü ile banka gibi binlerce vatandaştan mevduat topladığını, temsilciler tarafından verilen makbuzlar karşılığında üzerlerinde "ortaklık durum belgesi" ve "ortaklık ve hisse senedi takip formu" ibareli belgeler verildiğini, müvekkilinin de davalı şirket temsilcisine 26/07/1999 tarihinde 24.300 DM makbuz karşılığı para verdiğini, ancak müvekkilinin parasını geri istediğinde bir sonuç alamadığını, SPK"ya aykırı davrandıklarını, diğer davalı ..."ın TTK"nın 336.maddesi gereği özel sorumluğunun bulunduğunu ileri sürerek, davalılar tarafından müvekkiline hiç bir hisse senedi devri yapılmadığının ve yapılamayacağının tespitine, davalı şirket ile müvekkili arasındaki ilişkinin sadece bir yatırım ilişkisi olduğunun tespitine, tahsil edilen (12.500 EURO) karşılığı 22.500,00 TL"nin sebepsiz zenginleşme hükümlerince en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalılar vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında her hangi bir hukuki ilişki mevcut olmadığını, tahsilat makbuzlarının şirket tarafından düzenlenmediğini, şirket yetkilileri tarafından da imzalanmadığını savunarak, davanın husumet ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, iddianın ileri sürülüş biçimi nazara alındığında davanın haksız fiilden kaynaklanan istirdat davası niteliğinde olduğu, davacının .... ."nin kurucu ortaklarından olmadığı, almış olduğu iddia edilen ortaklık hissesinin de hangi ortaktan ne şekilde alındığının şirket kayıtlarından tespit edilmediği, davacının davalı ....."nin gerçek ortağı olmadığı, davalıların eyleminin izinsiz mevduat toplama eylemi olduğu, zamanaşımının ödememe olgusunun ortaya çıktığı tarihten itibaren dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Şirket vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı Şirket vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı Şirket"ten alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1.152,74 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Şirket"ten alınmasına, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.