Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/83 Esas 2016/1304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/83
Karar No: 2016/1304
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/83 Esas 2016/1304 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/83 E.  ,  2016/1304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 64 parsel sayılı 1.220,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın 312,00 metrekare kısmına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 111 ada 64 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 17.06.2014 tarihli ek raporunda (A) harfi ile gösterilen 312,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının tapu kaydının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün taksim neticesinde davacıya kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, taraflara usulünce delillerini bildirmek üzere süre verilmediği gibi tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenemeyeceği halde bu hususta ara karar kurulması da isabetli bulunmamaktadır. Diğer taraftan, davalı tarafın dayandığı ve taraflar arasında daha önce görülüp kesinleşen Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2003/1150 Esas, 2005/186 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davalı ... tarafından davacı ... aleyhine açılan elatmanın önlenmesi davasında mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz incelenmesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmakla, anılan dava dosyasının taraflar açısından kesin hüküm teşkil ettiğinin kabulü zorunludur. Anılan dava dosyası içerisinde bulunan 05.11.2004 tarihli kroki koordinatlı bir harita değil ise de hangi hudutlar baz alınmak suretiyle kaç metre eninde ve kaç metre boyunda yeri kapsadığı tek tek gösterilerek mahallinde uygulanabilir ve çakıştırılabilir nitelikte kroki iken koordinatlı harita olmadığı belirtilerek uygulanmaması yerinde değildir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için, taraflara öncelikle delillerini bildirmek üzere süre verilmeli, daha sonra keşif kararı alınırken taraflara mahalli bilirkişi ve tanıklarını keşif mahallinde hazır etme yükümlülüğü yüklenemeyeceği gözetilerek mahalli bilirkişi ve tanıklar ihtaratlı davetiye ile keşif mahalline davet edilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, ziraat mühendisi ve fen bilirkişisi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları anlatımı ve fen bilirkişisi marifetiyle davalı dayanağı mahkeme dosyası içerisinde bulunan 05.11.2004 tarihli kroki zemine uygulanmalı, dava konusu kısma uyup uymadığı saptanmalı, uyan kısım açısından taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği göz önünde bulundurulmalı, kapsamı dışında kalan kısımlar yönünden mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları dinlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ..."nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.