Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1500
Karar No: 2020/2762

Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/1500 Esas 2020/2762 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2020/1500 E.  ,  2020/2762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs
    HÜKÜM :Sanık hakkında TCK"nin 81/1, 35, 53, 58. maddeleri uyarınca 13 yıl hapis cezasına dair karara karşı yapılan istinaf incelemesinde;... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/12/2018 tarih 2017/389 esas ve 2018/655 sayılı Kararı, ile CMK"nin 280/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, Sanık hakkında TCK"nin 82/1-g, 35, 53, 58. maddeleri uyarınca 16 yıl hapis cezası.
    TEMYİZ EDENLER : Katılan vekili, sanık ve müdafii


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    5271 sayılı Kanunun 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan ""sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re"sen duruşma yoluyla yapar"" ibaresi 20.11.2017 tarih 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile ""uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir"" şeklinde değiştirildiğinden, sanık müdafiinin, duruşmalı inceleme talebinin takdiren REDDİNE karar verilmiştir.
    Sanık ... hakkında mağdur ...’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle... 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 07/12/2018 Tarih ve 2017/389 Esas, 2018/655 Karar sayılı mahkumiyet hükmü sanık ve müdafii ile katılan vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi vermiş olduğu 16/05/2019 tarih ve 2019/1088 Esas, 2019/1468 sayılı kararlarıyla istinaf başvurusunu kabul ederek yeniden yargılama yapmak suretiyle karar vermiş olduğu hüküm, sanık ve müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmiş ise de,
    Sanık ve müdafii ile katılan vekilinin yasal süre içindeki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nin 294/1 ve 295/1. maddeleri uyarınca temyiz sebebi içermediği ve gerekçeli kararın 14.06.2019 tarihinde sanık müdafii ile katılan vekilinin elektronik posta adresine gönderildiği, elektronik posta adresinin sanık müdafii tarafından aynı gün 14.06.2019 tarihinde açıldığı, katılan vekili tarafından ise tebligat açılmadığından, 19.06.2019 tarihinde mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayıldığı, bu tarihlerden itibaren yasal sürenin başladığının kabulü ile Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 9/4. maddesi gözetildiğinde temyiz sebeplerini içeren dilekçelerinin de 7 günlük yasal süreden sonra sanık müdafiinin 01.07.2019, katılan vekilinin ise 03.07.2019 tarihinde verdiği anlaşıldığından, sanık ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı CMK’nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın... 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üye ... ile Üye ...’in temyiz sebebine bağlı kalmaksızın kararın incelenmesi gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğu ile, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, 09/11/2020 tarihinde karar verildi.

    (M) (M)

    KARŞI OY:

    Sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz isteminin reddine dair sayın çoğunluğun kararına katılmamaktayım.
    Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesine göre herkes temel haklardan olan adil yargılanma hakkına sahiptir. Adil yargılanma, adalete erişim hakkı ve temyiz hakkını da içermektedir.
    Anayasanın 40. maddesinin 2. fıkrasına göre, Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
    CMK 232. maddesinin 6. fıkrasına göre, mahkemeler hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma yeri ve süresini tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça göstermek zorundadır. CMK 294, 295 ve 298 maddelerinin hükümleri karşısında, kanun koyucunun taraflara temyiz sebeplerini bildirme süresini, bilinçli olarak ihmal ettiğinin kabulü mümkün değildir.
    Ceza Muhakemeleri Kanununun hükümleri genel olarak nazara alındığında, yargılamanın başından sonuna kadar tarafların hak ve yükümlülüklerinin bildirilmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.
    Belirtilen nedenlerle, 15 günlük temyiz süresinde ya da temyiz için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde verilecek ek dilekçede, temyiz sebeplerinin bildirilmesinin gerekli olduğunun ilgili tarafa bildirilmesi zorunlu olduğundan sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemlerinin reddine dair sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.


    Muhalif Üye

    KARŞI OY:

    Sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından ayrı ayrı yasal süresi içinde ... Daire kararına karşı temyiz iradelerini gösterir dilekçenin verildiği, ancak her iki taraf dilekçelerinin de temyiz sebebi içermediklerinden bahisle Dairemiz çoğunluğu tarafından reddolunmuş olup Dairemizin çoğunluk görüşüne usul yönünden katılmıyorum.
    Şöyle ki;
    5271 sayılı CMK"da olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1. md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295. md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301. md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
    Yine 5271 sayılı CMK"da olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.

    CMK.nin 308. md: Yargıtay Ceza Dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir. Şeklinde düzenlenmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan yasaya aykırılıkların tamamını re"sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
    Görüldüğü üzere aynı Yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
    Yürürlükte olan mevzuat göz önüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin Yargıtay Dairesince reddolunacağı, ancak; Yargıtay Cumhuriyet savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı, bunun da vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10,11, 36, 90 md. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adına TBMM tarafından yapıldığını, ancak; bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay Dairemiz tarafından CMK"da sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK"nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK"nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete, devlete, hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifim. Saygılarımla.


    ...
    Muhalif Üye









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi