Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/23 Esas 2015/2504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/23
Karar No: 2015/2504
Karar Tarihi: 09.03.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/23 Esas 2015/2504 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2015/23 E., 2015/2504 K. sayılı kararda, suça sürüklenen çocuk ve sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyet kararı verildiği belirtilir. Ancak, çocuğun bakire olup olmadığına yönelik muayene raporlarının bulunmadığı ve mağdurenin daha önceden de cinsel istismara maruz kaldığı beyanının dikkate alınmadığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verildiği ifade edilir. Ayrıca, zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceği vurgulanarak, bu şekilde karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtilir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nın 103/1.a ve 103/2. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 150/2. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan düzenlemeleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi gösterilir.
14. Ceza Dairesi         2015/23 E.  ,  2015/2504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkûmiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Mahkemece suça sürüklenen çocuk ve sanığın eylemlerinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmesine rağmen, önce 5237 sayılı TCK.nın 103/1.a daha sonra 103/2. maddeleri tatbik olunmak suretiyle kademeli uygulama yapılması,
    Dosyada bakire olup olmadığına yönelik muayene raporlarının bulunmadığı anlaşılan mağdurenin Adli Tıp Kurumuna sevk edilip usulüne uygun muayenesinin yaptırılarak bakire olup olmadığının tespiti ile bakire olduğunun belirlenmesi halinde hymenin elastik yapıda olup olmadığı, yırtılmaksızın erişkin bir erkeğin penisinin duhulüne müsait olup olmadığı, anatomikman bakire olup olmadığı hususları ile mağdurenin daha önceden de dayısı ve üvey babasının kendisine yönelik cinsel istismar eyleminde bulunduğunu beyan etmesi karşısında bu konularla ilgili olarak soruşturma ve kovuşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bu dosyaların da celp edilmek suretiyle incelenmesi ve mağdurenin ruh sağlığıyla ilgili olarak suça sürüklenen çocuk ve sanığın her bir eylemleri ayrı ayrı değerlendirilmek üzere Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alındıktan sonra hukuki durumlarının tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Suça sürüklenen çocuk ..."a 5271 sayılı CMK.nın 150/2. maddesi uyarınca baroca görevlendirilen zorunlu müdafiye ödenen avukatlık ücretinin ..."dan tahsiline karar verilmiş ise de; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesinde şüpheli veya sanığın “müdafii tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunması ve adaletin selametinin de gerektirmesi halinde, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın yardımından ücret ödemeksizin yararlanabilme hakkının bulunduğunun açıklandığı, iç hukukumuzda ve tarafı bulunduğumuz sözleşmede mevcut bu ilkeler karşısında, AİHS’nin temel hakka ilişkin hüküm içeren 6. maddesinin, iç hukukumuzda aynı konuda kanun ve yönetmeliklerle getirilen ve yukarıda işaret edilen düzenlemelere nazaran öncelikle uygulanması gerektiği, anlaşılmakla, yaşı itibarıyla istemi aranmaksızın zorunlu müdafii görevlendirilen ve dosyadaki bilgilerden öğrenci olup mali gelirinin bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğa müdafilik ücreti yükletilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk, sanık müdafii ve katılan Şerife vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re"sen de temyize tâbi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.