Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kararda, davalıya yasal danışman atanması istenilmiştir. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş ancak karar, yasal danışman atanılan vekilince temyiz edilmiştir.
Kararın incelenmesinde, Türk Medeni Kanunu'nun 409. ve 431. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/b-19., 385. ve 317. maddeleri dikkate alınarak, davalıya yöntemince tebligat yapılmadan karar verilmesi savunma hakkını kısıtlamaktadır.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabul edilerek davanın BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddelerinin Açıklamaları:
Türk Medeni Kanunu'nun 409. maddesi, bir menfaatine halel gelme tehlikesi bulunan kişilere, bu tehlikeyi önlemek üzere vesayet altına alma müessesesini getirmektedir.
Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi, bu kanun hükümlerine uygun olarak, vesayet işlerinin yürütülmesi ile görevlendirilen kişilerin, işlemlerini adil ve yararlı bir şekilde yapmalarını sağlamak amacıyla mahkemelerin denetim uygulamasını öngörmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/b-19. maddesi, vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğunu belirtmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 385. maddesi, basit yargılama usulünün, vesayet işlerinin niteliğine uygun düşmesi halinde uygulanacağını belirtmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317. maddesi, davalıya tebligat yapılması gerektiğini belirtmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320. maddesi, mümkün olan hallerde duruşma yapılmadan dosya üzerinde