11. Hukuk Dairesi 2015/10025 E. , 2016/890 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/10/2014 tarih ve 2013/558-2014/389 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkili bankanın ... Şubesi"nde şube müdürü, yönetmen, yönetmen yardımcısı ve asistan-servis görevlisi olarak görev yaptıklarını ve çalıştıkları dönemde verdikleri bir kısım krediler nedeniyle, yapılan teftiş sonucunda düzenlenen idari soruşturma raporuna göre, bankanın genel mevzuatına ve uygulamasına aykırı şekilde usulsüz kredi verildiğinin tespit edildiğini, davalıların hukuki ve mali sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek, yapılan idari soruşturma raporları kapsamında her bir davalı yönünden belirtilen sorumluluk tutarları nazara alınarak toplam 134.717,63 TL müvekkili banka zararı ve kredi dosyasının her biri için ayrı ayrı takip hesabına aktarılan ana para alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa"nın 2. maddesi gereğince değişen oranlarda yasal faizi ve BSMV"si ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, yetki itirazında bulunmuş, davanın usul ve esastan reddini istemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların, davacı banka çalışanı olduğu, bankanın ... Şubesi"nde çalıştıkları ve işbu şubede çalıştıkları esnada verdikleri usulsüz olduğu iddia edilen krediler nedeniyle mali sorumluluklarına gidildiğinden HMK"nın 16. maddesi hükmü uyarınca yapılan işlemin ve zararın meydana geldiği yerin ... olduğu, anılan maddede zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olacağı belirtilmiş ise de, davacı bankanın merkezinin .... olması nedeniyle bu hükmün dikkate alınmadığı, zararın meydana geldiği yer ... olup, .... Mahkemelerini yetkili kılacak herhangi bir yetki kuralı bulunmadığından HMK"nın 16 ve 7/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde dosyanın yetkili .... Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davacı banka çalışanları olan davalıların, davacı bankaya vermiş oldukları zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davalıların yetki itirazının kabulü ile, davanın mahkemenin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Ancak, davalıların yetki itirazının, görevli mahkemece incelenmesi gerekmektedir. Zira, olay tarihinde, davacı banka şubesinde, davalılardan ... şube müdürü, diğer davalılar ... ve ... yönetmen, .... yönetmen yardımcısı, ... ise, asistan-servis görevlisi olarak görev yapmışlardır. Davacı ile şube müdürü olan davalı ... dışındaki diğer davalı Banka çalışanları arasında hizmet sözleşmesi bulunmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi hükmü uyarınca İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayalı her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözümünde İş Mahkemesi görevlidir. Her ne kadar davalılardan ... şube müdürü olup, 6762 sayılı TTK"nın 342. maddesi gereğince icracı müdür olmakla, sorumluluğunun aynı Yasa"nın yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin hükümler uyarınca değerlendirilmesi gerekir ise de, iş mahkemeleri, ticaret mahkemelerine göre daha özel yetkili mahkemeler olduğundan, işbu davalı hakkındaki davanın da, diğer davalılara bağlı olarak özel yetkili mahkemede görülmesi gerektiğinden ve davanın birlikte görülmesinde yarar da bulunduğundan, dosyanın tefrik edilmeksizin, iş mahkemesinin ihtisas mahkemesi niteliğinde bulunması karşısında, uyuşmazlığın çözümünde iş mahkemesinin görevli olduğuna dair görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.