16. Hukuk Dairesi 2015/1055 E. , 2016/1289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., .... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen ve jeodezi mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 16.09.2010 ve 10.08.2011 tarihli rapor ve eki krokilerinde (A) harfi ile gösterilen 69.922,45, (B1) harfi ile gösterilen 23.220,89 ve (B2) harfi ile gösterilen 6.735,00 metrekare yüzölçümündeki kısımların davacı ... adına, (B3) harfi ile gösterilen 1.183,50 ve (B4) harfi ile gösterilen 358,64 metrekare yüzölçümündeki kısımların ise davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin hükme esas alınan teknik bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA,
2- 10.08.2011 tarihli jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda (B1) ve (B2) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece anılan bölümler yönünden davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1951 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ziraate gayri salih arazi vasfıyla tapulama harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Davacının iddiasına konu kısım 16.09.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile 31.498,03 metrekare yüzölçümlü olarak 141 ve 146 parsel sayılı taşınmazların batısında ve ziraate gayri salih arazi olarak tescil harici bırakılan kısım içerisinde gösterilmiş, hükme esas alınan 10.08.2011 tarihli jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda ise fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım hava fotoğrafı incelemesine esas olmak üzere ayrı harfler ile gösterilerek temyize konu (B1) harfi ile gösterilen kısım 23.220,89 metrekare ve (B2) harfi ile gösterilen kısım 6.735,00 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan .... Kadastro Müdürlüğü"nün 15.02.2013 tarih ve 85 sayılı yazının incelenmesinde; 16.09.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile (B1) ve (B2) harfi ile gösterilen bölümleri de kapsar şekilde) gösterilen kısımda oturum hatası yapıldığı, (B) harfi ile gösterilen bölümün 952,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının 141 parsel sayılı taşınmaz içerisinde, 17.136,00 metrekare yüzölçümündeki kısmının ise 146 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı belirtilmiştir. Ne var ki; hükme esas alınan 10.08.2011 tarihli jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporu ile Kadastro Müdürlüğü yazı cevabı arasında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin konumları ve yüzölçümleri bakımından çelişki oluştuğu halde çelişki giderilmeden karar verilmiştir. Diğer taraftan hava fotoğrafı incelemesine esas jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda dava konusu (B2) taşınmaz bölümünün 1977 tarihli hava fotoğrafında henüz imar ve ihyasının tamamlanmadığı, 1991 tarihli hava fotoğrafında ise imar-ihyasının tamamlanarak tarım arazisi haline dönüştürüldüğünün belirtildiği anlaşılmaktadır. Ancak, dava tarihinin 2008 yılı olduğu göz önünde bulundurulduğunda hava fotoğrafı incelemesi zilyetlikle kazanım için geçmesi gereken süre yönünden yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait (özellikle 1991 ve 1977 tarihleri arasına ait) hava fotoğrafları .....ndan tarihleri açıkça yazılmak üzere bulunması halinde getirilerek dosya arasına konulmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve harita bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; öncelikle davacı tarafın yer gösterimi ve harita bilirkişi yardımı ile taşınmazların konumu ve yüzölçümü duraksamasız olarak belirlenmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, zirai bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.