10. Hukuk Dairesi 2021/4063 E. , 2021/7137 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının 03/10/2009 - 15/04/2010, 01/06/2012 - 15/11/2012 ve 01/02/2013 - 29/03/2013 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, (kapatılan) 21.Hukuk Dairesi’nin 11/06/2020 tarih 2019/3395 esas 2020/2207 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile;davacının çalışmalarıyla ilgili olarak sgk"ya dava dışı Her-İş Isı Yalıtım İnş Gıda San. Tic. Ltd şti ünvanlı ve 1045081 sicil numaralı iş yerinden yapılan bildirimlerin (bildirilen tarihler olan 01/01/2012-31/05/2012, 01/02/2013-29/03/2013) ilgili şirket ile davalı şirket arasında organik bağ bulunması nedeniyle yukarıdaki tarihler arası bildirimlerin sgk kayıtlarının düzeltilerek davalı şirket tarafından yapılmış sayılmasına, sgk hizmet kaydının bu şekilde düzeltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir.
Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Eldeki davada, Mahkemece, “davalı şirketin ortağı ve sorumlusu Halil Suna’nın dava dışı Her-İş Yalıtım İnş.Gıd.Hayv....Sanayi Ticaret Ltd.Şti."nin de ortağı olduğu ve her iki şirket arasında organik bağın bulunduğu,bu nedenle davacının davalı şirkette çıkışının verilmesi ve Her-iş Isı Yalıtım şirketinde işe başlamış olmasının işverenini değiştirmeyeceği ve aynı işverene bağlı olarak çalıştığının kabul edilmesi gerektiği yorumu ile tanıklığına başvurulan ...,...,Kamu tanığı ...’ın davacıyı tanımadıkları yönündeki beyanları ile kamu tanığı ...’in davacının davalı işyerinde toplamda bir yıl kadar çalıştığını söyleyebileceği yönlerindeki beyanları karşısında davacının 16.4.2010 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığı,5510 Sayılı Kanun"un değişik 53.maddesi gereğince 4/1-a sigortalılığı ile çakışan 16.4.2010-30.4.2010 tarihleri arası 4/1-b Tarım sigortalılığının geçersiz sayılması ve bu dönemde 4/1-a kapsamında sigortalı olarak kabul edilmesi gerektiği, taleple bağlı kalınarak, davacının 16.4.2010-31.12.2011 ve 16.11.2012-16.1.2013 tarihleri arasında davalı şirkete ait ... sicil numaralı işyerinden ve 01.01.2012-31.05.2012,17.1.2013-31.1.2013 ve 30.3.2013-31.3.2013 tarihleri arasında Her-İş ısı Yalıtım inş. Gıda San.Tic.Ldt.Şti unvanlı ve 1045081 sicil numaralı işyerinden bildirilen hizmetleri dışında davalı işyerinde ve davalı şirket ortağının organik bağı bulunan Her-İşi Isı Yalıtım Ldt.Şit işyerinden bildirilmeyen ve tespiti gereken sigortalı çalışmasının bulunmadığı...” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne dair yazılı şekilde karar verilmiş ise de ; davacı davalı işyerinde geçen çalışmalarının tespitini talep etmişken ve iptale yönelik herhangi bir talebi de bulunmamaktayken, aralarında organik bağ bulunması dayanak gösterilerek “davaya dahil edilmemiş şirket” aleyhine hüküm kurulması isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,27/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.