Esas No: 2021/13546
Karar No: 2022/9378
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13546 Esas 2022/9378 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mala zarar verme ve nitelikli tehdit suçlarından hüküm giymiştir. Nitelikli tehdit suçuna ilişkin sanıkların temyizlerini inceledikten sonra, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle REDDİNE karar verilmiştir. Mala zarar verme suçunda ise, sanığın adli para cezasına ilişkin hükmün temyizi mümkün olmadığı gerekçesiyle temyiz istemi reddedilmiştir. Ancak, daha sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikle, mala zarar verme suçu da uzlaşma kapsamına alınmıştır. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve karar BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri olarak; 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un ek 2. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi, 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler ve 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ve CMK'nın 254. maddesi sayılabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme ve nitelikli tehdit
HÜKÜMLER : Beraat ve Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin 16/08/2016 tarihli ek karar ile reddine karar verildiği ve sanığın ek kararı temyiz etmediği anlaşılmakla tebliğnamede ret isteyen görüşü iştirak edilmemiştir.
I-Sanık ..., ..., ... hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz istemleri incelendiğinde;
Sanıkların temyizlerinin beraat kararının gerekçesine yönelik olmadığı ve kararı temyiz etmelerinde de hukuki yarar bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317.maddesi gereğince temyiz istemlerinin tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık .... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan ek karara karşı temyiz istemi incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 1500 TL olan adli para cezasına ilişkin hükmün cezaların türü ve miktarları itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, sanığın temyiz istemi üzerine mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararı yasaya uygun bulunduğundan, 16/08/2016 tarihli ek karara karşı yapılan temyiz isteminin CMUK'nun 315/2. maddesi uyarınca REDDİ ile ek kararın ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz istemi incelemesine gelince;
Sanık hakkında TCK'nın 151/1. maddesi gereğince mala zarar verme suçundan hüküm kurulduğu, TCK'nın 106/2.a-c maddesi gereğince tehdit suçundan beraat hükmü kurulduğu anlaşılmakla,
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 151. maddelerinde tanımı yapılan mala zarar verme suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 20.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.