12. Ceza Dairesi 2016/10566 E. , 2018/7509 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Polatlı İlçesi Yenice Köyünde bulunan inşaat anonim şirketine ait şantiyede şantiye saha şefi olarak görev yaptığı, mağdurun ise hurdacılık işiyle uğraştığı, sanığın şirkete ait çeşitli hurda malzemeleri mağdura sattığı, olay tarihinden bir gün önce mağdurun yanında oğlu olan müşteki Bilgehan ile birlikte kendisine ait araçla şantiyeye gittiği ve şantiyede bekçilik yapan tanık Türker ile görüşerek sanığın şantiye içerisindeki hurdaya ayrılmış elektrik direğini kendisine sattığını, bu direği almaya geldiklerini söylediği, bunun üzerine hep birlikte hurdaya ayrılmış sanığın satmış olduğu direğe bakmaya gittikleri, burada mağdurun direğe baktığı sırada bekçi Türker’in telefonla sanığı aradığı, ancak ulaşamaması üzerine direği mağdura vermediği, bunun üzerine mağdurun olay yerinden ayrıldığı,
Akşam saatlerinde mağdurun sanık ile telefonda konuştuğu, sanığın mağdura direği gidip alabileceğini, kendisinin bekçiye gerekli talimatları vereceğini söylemesi üzerine mağdurun sanığa direkte elektrik olup olmadığını sorduğu, sanığın da direkte elektriğin olmadığını direği kesip götürebileceğini söylemesi üzerine mağdurun olay günü yanında kardeşi ve oğlu ile birlikte şantiye alanına gittiği ve bekçi olan tanığın kendilerine dün geldiklerinde göstermiş oldukları direği kesip götürebileceğini söylediği, sonrasında mağdurun yakınlarıyla birlikte bekçinin yanından ayrıldıkları,
Mağdurun söz konusu hurdaya ayrılmış ve sanık tarafından kendisine satılan elektrik direğini kesmek için direği çıktığı ve oksijen kaynağıyla direği kesmek üzere hamle yaptığı sırada elektrik çarpması sonucu mağdurun direkte asılı kaldığı, mağdurun vücudundan elektrik geçmesine bağlı solunum ve dolaşım yetmezliği ile ası pozisyonunda kalmaya bağlı mekanik asfiksi sonucu hayatını kaybettiğinin mahkemece kabul edildiği olayda:
Mahkemece hükme esas alınan keşif sonucu düzenlenen 27.11.2012 tarihli bilirkişi raporunda, sanığın aboneliğini bitirmiş oldukları ve özel hat olması sebebiyle kendi sorumluluklarında olan elektrik enerjisi iptal olan elektriği trafonun bağlı olduğu direkten ayırmamaları, yetkisi olmayan kişilere yüksek elektrik akımı altında çalışma müsadesi ve iş vermesi, sorumluluk alanında bulunan elektrik direklerini kendi sorumluluklarında olduğunu bilmeden hurda veya başka şekilde değerlendirilmesi sırasında enerjinin kesik olup olmadığının kesin olarak teyidini almadan iş müsadesi vermeleri gibi sebeplerden sorumlu olduğu, ölenin ise “Yetkilisi olmadığı halde enerjinin kesik olup olmadığını kontrol etmeden eletrik enerjisi taşıyan telleri kesmek amacıyla 31500 VOLT gerilimi olan elektrik hattına müdahale etmesi sebebiyle sorumluğunun bulunduğunun “ belirtildiği,
Olay yeri inceleme raporu ve fotoğraflı krokiye göre olay yerinin şantiye bekçilerinin bulunduğu yerden 800 metre mesafede olduğu, mağdurun akıma kapıldığı demir elektrik direğinin üç adet ayrı halde açık elektrik kablolarının bağlı olduğu, bu direğe elektrik akımı geldiği, bu direkten 11 metre mesafede üzerinde trafo konulması için yapılmış demir kafes bulunan fakat içinde trafo olmayan başka bir elektrik direğine açık elektrik kablosu ile bağlantı yapılmış olduğu, mağdurun akıma kapıldığı direk üzerinde yaklaşık 4 metre yükseklikte direğe çıkılmasını engelleyen demir parmaklıkların olduğu, olay yerine 805 metre mesafede iki ayağı direk dip kısmından kopmuş elektrik bağlantısı bulunmayan yere yıkılı halde demir direk bulunduğu, şantiye bekçisi ile yapılan mülakatta olaydan bir gün önce firma yetkililerinin kendisini arayarak “taş ocağında bulunan ve yere yıkılı halde elektrik bağlantısı olmayan demir elektrik direğini mağdura verdiklerini, mağdur geldiğinde yere yıkılı haldeki direği göstermesini söylediklerini” beyan ettiği, aynı gün mağdur geldiğinde hiçbir şekilde elektrik bağlantısı olmayan demir elektrik direğini kendisine gösterdiğini beyan ettiği, sanığın beyanlarında mağdura şantiye içerisindeki yerde yatmış halde bulunan direği almasını söylediği mağdurun ise başka bir direği almak istediği için kazanın gerçekleştiğini belirttiği, olaydan bir gün önce mağdur ile birlikte şantiyeye gelen müşteki Bilgehan ise şantiye bekçisinin kendilerine üzerinden trafosu alınmış direği ve ondan 800 metre mesafede yerde bulunan diğer direği gösterdiğini belirttiği,
Mahkemece 23.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda mağdurun her ne olursa olsun direk üzerinde hat tellerinin bağlı olduğunu görünce direk üzerindeki tellerde enerji olmadığından emin olması, enerji olmadığını test ettikten sonra direğe çıkması aksi halde hat üzerinde bulunan 31500 volt gerilimin temas etmeye gerek olmaksızın yeterli mesafeye yaklaşılması halinde dahi çarpılmaya neden olabileceğinin belirtildiği, ölenin üzerinde hat tellerinin bulunduğunu, bağlı olduğunu gördüğü halde kontrol etmeden, enerjinin kesilmesini temin etmeden yetkisi olmadığı halde direğe çıkmakla asli ve tam kusurlu olduğu belirtilmiş ise de;
Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla alınan10.10.2014 tarihli raporda; kazanın asıl nedeninin hurdaya çıkmış ve hurdacıya satılmış elektrik direğinin enerjisiz hale getirilmemiş olmasının sebep olduğu, sanığın elektrik aboneliğini sonlandırmasına rağmen şantiyedeki bağlantı kablolarını söktürmediği, şantiyedeki direklerin bağlantı kablolarını söktürmeden mağdura satmakla kusurlu olduğu, şantiye şefinin şantiyesindeki her türlü eylemden sorumlu olduğu, kazaya neden olan direğin şirkete ait olup özel hat olduğu, sanığın aboneliğini bitirmiş oldukları özel elektrik hattının kendi sorumluluklarında olduğunu dikkate almayarak elektrik enerjisi iptal olan direkteki kabloların ayrılmasını beklemeden direği mağdura sattığı, elektrikçi olmayan yetkisi bulunmayan kişilere yüksek gerilim elektrik akımı altında çalışma müsadesi ile iş verdiği , sorumluluk alanında bulunan direkleri hurda olarak değerlendirirken hurdacının can güvenliğini göz ardı ettiği hurda veya başka bir şekilde değerlendirme yapılırken enerjinin kesik olup olmadığının kesin olarak teyidini almadan mağdura iş vererek kusur ve ihmalde bulunduğu ve bu nedenle 1. derece asli kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşıldığından sanığın kusurlu olduğuna ilişkin bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelerin oluşa ve dosya kapsamına uygun olduğundan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusur durumuna, sübuta, mahkemece erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve uygulama maddesinin belirtilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının üçüncü paragrafına “50/1-a maddesi gereğince” ibaresinden sonra gelmek üzere “TCK"nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine” ibaresinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnamedeki isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.