4. Ceza Dairesi 2014/42791 E. , 2019/2843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Silahla tehdit, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
a-Sanık ..."e yükletilen kasten yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının Kanunda öngörülen biçimde infazda gözetilebileceği,
b-Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin olarak da; eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediği;
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak, sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin olarak; tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olan başka bir mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin olarak "tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,
B)Sanık ... hakkında silahla tehdit ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
1)Mahkemece, sanığın öğle saatlerinde katılan ... Yontan"ın iş yerinin önünde pompalı tüfekle "burayı kan gölüne çevireceğim" diye tehditte bulunduktan sonra, aynı gün yaklaşık 1,5 saat sonra tekrar aracıya dükkanın önüne gelerek Sabahat Yontan"ın eşi ..."ı aracına aldığı ve ..."a karşı gerçekleşen kasten yaralama eyleminden sonra telefonda katılan ... Yontan"ı "kocanı vurdum, eğer benden davacı olursan seni ve çocuklarını da vururum" şeklinde tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında; sanığın kastı, eylemler arasındaki zaman aralığı dikkate alındığında, sanığın eylemlerinin bir bütün halinde TCK 106/2-a kapsamındaki silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında yazılı biçimde ayrı ayrı hükümler kurulması,
2)Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyetin kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması ve adli sicil kaydında tekerrüre esas olan başka bir mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan ... Yontan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.