17. Hukuk Dairesi 2018/4857 E. , 2018/12881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların maliki ve sürücüsü bulunduğu aracın asli kusurlu olarak müvekkiline kasko sigortalı araca 09.08.2013 tarihinde çarptığını, müvekkilinin sigortalısının hasar nedeniyle müvekkiline itirazın iptali davası açtıktan sonra icra takibi başlattığını, sigortalı araç malikine toplam 28.213,37 TL ödendiğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 28.213,37 TL maddi tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin aracının ZMSS poliçesi bulunduğunu, tazminattan sigortanın sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 7.502,00 TL"nin 08.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazla talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK"nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan hasar bedelinin haksız fiil sorumlularından rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Trafik kazası nedeniyle oluşan hasar nedeniyle sigortalısının zararını karşılayan kasko sigortacısının ödediği miktarı davalı işleten ve sürücüden rücuen tazminine yönelik davanın temeli, motorlu araç kazasından dolayı hukuki sorumluluğa dayanmaktadır (YHGK., 25.12.2002 tarih, ... Esas, 2002/1102 Karar).
TTK"nun 1301. maddesi (6102 sayılı TTK m. 1472) hükmü gereğince kasko sigortacısı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur.
Somut olayda, davacının sigortalısı Abika İnşaat Tic. ve Ltd. Şti. tarafından kaza nedeniyle sigortalı araçta meydana gelen hasarın tazmini için kasko poliçesini düzenleyen davacı ... şirketine davadan önce müracaat edilmiş, ekpertiz raporuna göre aracın hasar bedeli 13.489,65 TL, rayiç değeri 20.000,00 TL olarak belirlenmiş, taraflar aracın onarımı ekonomik olmayacağı için hurdası sigortacıya bırakılmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin davacıya ödenmesi konusunda anlaşmaya varmış ancak davacının sigortalısı aracın hurdasının satışı için vekalet vermediğinden sigortacı tarafından ödeme yapılmamış, bunun üzerine sigortalı tarafından kasko sigortacısına karşı ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nde ... Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açılmıştır. İşbu davada mahkemece 27.5.2014 tarihinde eksper raporuna göre davanın kabulü ile 20.000,00 TL asıl alacak ile 44,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.044,00 TL’ye yapılan itirazın iptaline, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatının reddine hükmedilmiş, davacı icra inkar tazminat yönü ile hükmü temyiz etmiş, Dairemiz’in 04.12.2014 tarihli kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.
... İcra Müdürlüğü’nün 2013/17809 sayılı dosyasında alacaklı Abika İnşaat Tic. ve Ltd. Şti. tarafından borçlu ... aleyhine 20.11.2013 tarihinde 20.000,00 TL asıl alacak ve 44,00 TL işlemiş faiz olarak toplam 20.044,00 TL üzerinden ilamsız takip başlatılmış, sigorta şirketinin itirazı üzerine ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen ... Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış, yine aynı icra dosyasında 18.7.2014 tarihinde 430,30 TL yargılama gideri, 5,52 TL işlemiş faiz, 2.405,28 TL ilam vekalet ücreti ve 30,84 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.871,94 TL için sigorta şirketi aleyhine ilamlı takip yapılmış, sigorta şirketi tarafından icra dosyasına 08.08.2014 tarihinde 24.621,12 TL, 14.01.2015 tarihinde 3,766,00 TL ödeme yapılmıştır.
Eldeki davada ise, davacı kasko şirketi tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2013/17809 sayılı dosyasına ödenen toplam 28.213,37 TL’nin karşı araç sürücüsü ve malikinden rücuen tahsili talep edilmektedir. Mahkemece makine mühendisinden alınan 20.08.2015 tarihli bilirkişi
raporunda aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin 21.000,00 TL olduğu, araç hasarının 13.498,00 TL olduğu, aracın pert olduğu, araç hasarlı vaziyette 11.000,00 TL’ye satılabileceğinden, onarıldığından hasarlı aracın maliyetinin 13.498,00 TL+11.000,00 TL=24.498,00 TL olduğu, araç pert olduğundan gerçek hasar bedelinin 7.502,00 TL (21.000,00 TL-13.498,00 TL) olduğu belirtilmiş, mahkemece 7.502,00 TL’ye hükmedilmiştir. Bilirkişi raporunda pert hesabı doğru yapılmamıştır. Zira araç pert ise aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsup edilerek gerçek zarar miktarının belirlenmesi gerekirken, bilirkişi tarafından sovtaj dışında başka miktarların da mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları hükümleri uyarınca "Onarım masrafları, sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur." Sigortalı aracın pert olması halinde, hasarlı aracın kimin uhdesinde bırakılacağı hususunda tercih hakkı sigortalıya aittir. Davacı tarafça temyiz dilekçesinde araç hurdasının dava dışı sigortalısında kaldığı iddia edilmiştir. Bu durumda mahkemece sigortalı araç hurdasının davacıda mı, yoksa dava dışı sigortalısı olan Abika İnşaat Tic. ve Ltd. Şti.’de mi kaldığı hususu da araştırılarak araç hurdası davacıda kaldı ise sovtajın aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerinden tenzil edilmesi, dava dışı sigortalıda kaldı ise aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç değerine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmadığı gibi; ayrıca davacının icra dosyasında ödediği yargılama gideri, işlemiş faiz ve ilam vekalet ücretini de işbu davada tazminat olarak talep ettiği gözetilerek talep edilen miktarların da değerlendirilmesi gerekirken, bu hususta herhangi bir gerekçe gösterilmeden değerlendirme yapılmaması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.12.2018 oybirliğiyle karar verildi.