11. Hukuk Dairesi 2015/6902 E. , 2016/868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/03/2015 tarih ve 2014/354-2015/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 06.11.2012 tarihinde "...+şekil" ibareli 36.sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2012/91760 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde yayımlandığını, bunun üzerine davalı şirketin "...." ibareli markalarına dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından kabul edilerek müvekkili başvurusunun reddedildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın ...."nın 2014/M-8994 sayılı kararıyla reddedilerek müvekkili marka tescil başvurusunun reddine karar verildiğini, kararın hukuka uygun bulunmadığını, görsel, sescil ve biçimsel olarak "maxxi ... maxxi ...+şekil" ibareli başvurunun redde mesnet "..." ibareli markalarla ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede bir benzerlik taşımadığını ve iltibas yaratmayacağını ifade ederek, .... kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... ve şirket vekilleri savunmalarında özetle; kurumun yapmış olduğu işlemlerin hukuka uygun bulunduğunu, görsel, anlamsal ve sescil olarak başvuru konusu "maxxi ... maxxi ...+şekil" ibareli işaret ile redde mesnet tanınmışlık vasfı bulunan "..." ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, kapsamlarındaki hizmetlerin de aynı tür bulunması karşısında aralarında iltibas olduğunu ifade ederek, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, redde mesnet markalar ile başvuru konusu işaretin aynı veya benzer anlamsal, sescil ve görsel etki bıraktıkları, zira başvuru ve redde mesnet markalarda yer alan farklılıkların, iki işaret arasında farklı bir anlamsal, görsel ve sescil etki yaratmadığı, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin aynı ve benzer biçimde görünen ve okunan "..." sözcüklerinde odaklandığı, şekilsel ve renksel farklılıkların markalar ile başvuru konusu işaret arasındaki benzerliğin etkilerini geri plâna itmeye yeterli olmadığı, redde mesnet alınan markalar ile başvurunun aynı tür hizmetleri kapsadıkları, 36.sınıf hizmetlerin yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici ve yararlanıcı kitlesinin özellikle marka ve başvuru konusu işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurlarının benzer olması da göz önüne alındığında bu iki markayı ilişkilendirmesinin kaçınılmaz olduğu, davacının yargılamaya konu olan "maxxi ... maxxi ...+şekil" ibareli markasının, kendi işletmesi ile özdeşleşmiş asli unsurlarını içeren, işletmesel köken itibariyle önceki tescilli markası ile bağlantılı olduğu mesajını açık biçimde veren, önceki markaların serisi olarak algılanmasında tereddüt bulunmayan, tüketici nezdinde bıraktığı ayırt edici izlenimi koruyan, asli unsur yanında bazı ekler de içeren, davalının markasından bağımsızlaşmış, yeni ve seri bir marka olduğundan bahsedilebilmesinin olanaksız olduğu, zira davacının başvuru konusu işaretin tescilini haklı gösteren davalı markaları ile eş zamanlı ve yanyana kullanılmış, birbirinden kullanılarak bağımsızlaşmış marka tescilinin bulunmadığı, bu nedenlerle davalı kurum kararının hukuka uygun bulunduğu gerekesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.