Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7151 Esas 2017/3404 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7151
Karar No: 2017/3404
Karar Tarihi: 23.03.2017

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7151 Esas 2017/3404 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanan sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Ancak, bazı sanıklar hakkında TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK 62, 53, 58/9. maddeleri gereği mahkumiyet hükmü verildi. Ancak gizli tanık ifadesinin tek başına hükme esas alınamayacağı, yan delillerle desteklenmesi gerektiği ve objektif delil olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından hak yoksunluklarının uygulanması bakımından yapılması gereken düzenlemeler de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-TCK 314/2
-3713 sayılı Kanunun 5
-TCK 62
-TCK 53
-TCK 58/9.
16. Ceza Dairesi         2016/7151 E.  ,  2017/3404 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında; Beraat
    2-Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9. maddeleri

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Hükmedilen cezanın süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanıklar ... ve ... müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK’nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,
    1)Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda sanıkların atılı suçu işledikleri sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    2)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
    a-5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8. maddesi uyarınca tek başına gizli tanık beyanının hükme esas alınamayacağı, gizli tanık beyanının yan delillerle desteklenmesi gerektiği ve yine hukuka aykırı olarak 2009 yılında iki göstericinin öldüğü alana karanfil bırakma ve anma töreni etkinliklerine askerde olması sebebiyle
    fiilen katılması mümkün olmayan sanık ..."un, etkinliklere katıldığı belirtilerek atılı suçun delili kabul edilmesi hususları nazara alınarak; sanığın ikametinde yapılan aramada bulunan dokümanlar ile birlikte delil olarak değerlendirilen, 26.01.2011 tarihinde ... isimli şahsın adresinde yapılan aramada ele geçirilen ajandada sanığın KCK/TM oluşumu içerisinde Örgütlenme Komisyonu ve Mahalle Komisyonu içerisinde faaliyet yürüttüğünün tespit edildiği görülmekle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespit edilmesi bakımından yapılan aramanın dayanağı ve akıbeti araştırılıp varsa soruşturma evrakları temin edilerek dosyaya konulması, ele geçen ajandanın hükme esas alınabilecek objektif bir delil olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b-5726 sayılı Tanık Koruma Kanununun 9/8. maddesi uyarınca tek başına gizli tanık beyanının hükme esas alınamayacağı, gizli tanık beyanının yan delillerle desteklenmesi gerektiği ve yine sanığın ikametinde yapılan aramada bulunan dokümanlar nazara alınarak, 17.02.2010 tarihinde Belediye İş Hanında kapatılan DTP tarafından depo olarak kullanılan yerde yapılan aramada ele geçirilen doküman üzerinde yapılan incelemede Hakkari Kurucu Kent Meclisinin tanımının ve işleyişinin anlatıldığı, girişim komitesinde sanık ... Durğun"un da faaliyet gösterdiğinin belirtildiği kabul edilip hükme esas alınan delillerden olduğu ve ele geçen dokümanda ismin "Umut Yorgun" şeklinde yazılmış olduğu görülmekle, oluşan çelişkinin giderilmesi bakımından yapılan aramanın dayanağı ve akıbeti araştırılıp varsa soruşturma evrakları temin edilerek dosyaya konulması, hükme esas alınabilecek objektif bir delil olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c-Kabul ve uygulamaya göre de;
    TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.