16. Ceza Dairesi Esas No: 2017/811 Karar No: 2017/3364 Karar Tarihi: 22.03.2017
Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/811 Esas 2017/3364 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan mahkum olduğunu ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini açıkladı. İstinaf başvurusunda savunma hakkının kısıtlandığına dair bozma düşüncesine iştirak edilmedi. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilerek yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı belirlendi. Kararda 3713 sayılı Kanunun 7/2-2. cümle, 43/1, 53/1-2-3, 63 ve 54. maddeleri uygulandı.
16. Ceza Dairesi 2017/811 E. , 2017/3364 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütünün propagandasını yapma Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2-2. cümle, 43/1, 53/1-2-3, 63, 54. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine
3713 sayılı Kanunun 7/2-2. cümlesinin aynı maddenin aynı fıkrasında yer aldığı gözetilerek sanığa ek savunma hakkı verilmemesinde bir isabetsizlik görülmemekle tebliğnamede sanığın savunma hakkının kısıtlandığına dair bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelenerek gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Gerekçeli kararın 39665 sicil numaralı hakim tarafından elektronik olarak imzalanmadığı tespit edilmekle, eksikliğin mahallinde giderilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 22.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.