10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12367 Karar No: 2018/9865 Karar Tarihi: 27.11.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12367 Esas 2018/9865 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/12367 E. , 2018/9865 K.
"İçtihat Metni"
......
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihinde yürürlükte olan 67. maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. Söz konusu düzenleme 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle değiştirilmiş olup 02.07.2012 tarihinden önce bu fıkrada yer alan “yüzde yirmisinden” ibaresi Kanunun yürürlük tarihinden önce "yüzde kırkından" şeklindedir. Bu durumda, icra inkar tazminatının oranının belirlenmesinde, 02.07.2012 tarihinden önce başlatılan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında %40, bu tarihten sonra başlatılan icra takipleri üzerine açılan itirazın iptali davalarında ise %20 şeklinde uygulanmalıdır. Eldeki davada, asıl alacak niteliğindeki yersiz ödenen ve icra takibine konu yapılan aylığın, takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, icra takibinin 11.01.2012 tarihinde başlatıldığı, itiraz üzerine 11.01.2013 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşıldığından, takibin başlatıldığı tarihte yürürlükte olan Kanun maddesinde belirtildiği üzere %40 üzerinden davacı alacaklı Kurum yararına, davalının icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, sonraki değişiklik nazara alınarak %20 üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hükmün 1. fıkrasının 3. bendinin silinerek yerine "Asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalı tarafından davacıya ödenmesine" ibaresinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi