12. Ceza Dairesi 2017/4714 E. , 2018/7480 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 1-Sanık ... için:
TCK’nın 89/4, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanık ... için:
CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
Taksirle yaralama suçundan sanık ...’un mahkumiyetine, sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık ...’un saat 13:40 sıralarında idaresindeki araç ile tali yoldan dahil olduğu çift yönlü, 8 m genişliğindeki, meskun mahal yolun sağ şeridinde kısa bir süre seyredip, solundaki benzinliğe girmek amacıyla soluna manevra yaptığı sırada, anayolu takiben sağ şeritte seyretmekte iken, söz konusu benzinliğe girmek üzere aniden seyir istikametine girdiğini gördüğü plakalı araçtan kaçmak üzere yolun soluna manevra yapmış bulunan, plakalı aracın refüj aralığında durmakla, sol şeridi kapattığını gördüğünde de yolun sağ şeridine manevra yapan katılan .....nun idaresindeki araçla çarpışmaları sonucu katılan.....’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede, aracındaki .....’in ise yüzünde sabit eser oluşacak şekilde yaralandıkları olayda;plakalı aracın sanık ... üzerine kayıtlı olduğunun tespit edildiği, sanığın zaruret hali nedeniyle aradan kontrolsüzce çıktığı anlaşıldığından, kusuru bulunmayan sanık hakkında kabul edilen oluş karşısında, atılı suçtan kusurunun bulunmamasının kabulü ile beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, "yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması” nedeniyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. fıkrasınının tamamen hükümden çıkarılarak yerine “ Her ne kadar sanık hakkında taksirle yaralama suçundan dava açılmış ise de yüklenen suçta kusurunun bulunmaması nedeniyle CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca beraatine” ifadesinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan beraate ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarihli ve 2010/7-191-227 saylı kararında vurgulandığı üzere; hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme tarafından sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 326. ve 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınması gerektiği gözetilmeden, Dairemizin 25.04.2016 tarih 2015/15130 esas 2016/7096 sayılı ilamı sanığın aleyhine olduğu halde, sanığın bozma ilamına karşı söyleyecekleri sorulmadan sanığa duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmadan ve sanık müdafiinin beyanlarının alınması ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.