Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5385
Karar No: 2019/2506
Karar Tarihi: 09.04.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5385 Esas 2019/2506 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/5385 E.  ,  2019/2506 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, Gölyeri mevkii, 349 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı sırasıyla 1288,33 m2, 1675,42 m2, 1631,54 m2, 4047,81 m2 ve 1759,57 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliğiyle önceden bir bütün olarak, atalarından intikalen ... ... zilyetliğindeyken 1961 yılında...’a sattığı, onun da 2004 yılında parçalara bölerek bağışladığından söz edilerek, yine sırasıyla ..., ..., ..., ... ve ... adlarına tesbit edilmiştir.
    Davacılar ... ve diğerleri, parsellerin önceden ...’a ait olduğu, ölümüyle tüm mirasçılarına kaldığı, ... mirasının paylaşılmadığı iddiasıyla, parsellerin tüm mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle dava açmış; mahkemenin 17.08.2009 gün ve 2009/720-982 sayılı davanın reddine, parsellerin tesbit gibi tesciline ilişkin kararı, davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14.09.2011 gün ve 2011/4557-5045 E.K. sayılı kararıyla “Mahkemece çekişmeli parsellerin ... içi açıklığı olduğu, bu nedenle özel mülkiyete konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, davacılar tarafından miras payına yönelik olarak dava açtıkları gözönünde tutularak iddia ve delillerinin sorulması, çekişmeli parsellerin tarafların ortak murisi ...’dan kalıp kalmadığı, kalmış ise bu şahsın terekesinin yöntemince paylaşılıp paylaşılmadığının araştırılması, taraflar arasında aynı nitelikte ve derdest dava var ise, bu davaların birleştilmesi, taraflar arasında görülüp kesinleşen davalar var ise, bu davalara konu parsellerin tesbit tutanaklarında paylaşıma yer verilip verilmediğinin saptanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş, bozma kararından sonra Hazine tarafından 08.02.2012 tarihinde, tesbit malikleri aleyhine 349 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 sayılı parseller için davalılar yararına imar ve ihya ile zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı ileri sürülerek, tesbitin iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açılmış, davaların birleştirilmesine karar verilmiş, ... Yönetimi ise, parsellerin ... içi açıklığı niteliğindeki ... sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmış, mahkemece davacı gerçek kişilerin davalarının reddine, Hazine ve ... Yönetiminin davalarının kabulüne, çekişmeli ... köyü 349 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 sayılı parsellerin ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine, davacılar ... ve arkadaşları ile davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2012/11479 – 12157 E.K. sayılı kararıyla “1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı
    gerekçeye ve kesinleşmiş ... kadastro tutanak ve haritaları ile eski tarihli
    memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğraflarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parseller için imar ve ihya olgusunun tam gerçekleşmediği, davalı ve davacı gerçek kişiler yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek, Hazinenin davasının kabulüne davacı gerçek kişilerin davasının ise reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı ve davalı gerçek kişilerin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Kesinleşmiş ... kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli parsellerin kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı bir bütün olarak düşünüldüğünde, etrafının sınırlaması itirazsız kesinleşmiş devlet ormanı ile çevrili öncesi ve eylemli durumu itibariyle üzerinde ... bitki örtüsü bulunmayan, düşük eğimli taşlık ve çalılık niteliğindeki ... içi açıklığı olduğu belirlendiğine göre, her ne kadar kesinleşmiş ... kadastrosu sınırları dışında kalmakla ... içi açıklıklar devlet ormanı sayılamazsa da, bu nitelikleri nedeniyle 6831 sayılı Kanunun 17/II maddesi gereğince özel mülkiyete konu edilemeyeceği, özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde tapuya kayıt edilemeyeceği, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi ile ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi gereğince, hâkim, dava ile bağlı olup, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremeyeceğine, davacı Hazine katılma dilekçesinde ve sonraki iddialarında, parsellerin taşlık ve çalılık niteliğinde, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek bu nitelikleriyle Hazine adına tescilini istediği, ... olarak tescili yönünde bir istemi bulunmadığı, mevcut niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açıldığı gözetilerek, Hazinenin davasının kabulüyle çekişmeli parsellerin hali hazırdaki keşifte belirlenen niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, Hazinenin istemi olmadığı halde, parsellerin ... olarak tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ... ve arkadaşları ile Hazinenin davasının reddine, asli katılan ... Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu 349 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitinin iptali ile ... niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ve davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2014/3607 – 9800 sayılı kararıyla “1)Davacı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönünden; mahkemece 19.04.2012 gün 2012/14-254 sayılı ile davacı gerçek kişilerin davasının reddine ve çekişmeli taşınmazların ... niteliğiyle tesciline ilişkin verilen karara yönelik temyiz itirazları, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından 06.11.2012 gün 2012/11479-12157 sayılı karar ile imar ve ihya olgusunun gerçekleşmediği, davacı ve davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmakla, davacı ve davalı gerçek kişiler vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Yargıtay bozma kararına uyulmakla, Hazine yararına usûlü kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulmuş olmasına rağmen oluşan usûlü kazanılmış hak gözetilmeden ve bozma kararına aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; hükmüne uyulan Daire kararının 2 numaralı bendinde, çekişmeli taşınmazların ... kadastrosu dışında oldukları, düşük eğimli taşlık ve çalılık niteliğinde ve ... içi açıklık oldukları belirtildikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesi gereğince, hâkim, dava ile bağlı olup, ondan başkasına ve başka bir şeye karar veremeyeceği ve davacı Hazinenin ... niteliğiyle tescil isteminde bulunmadığı gözetilerek hali hazırdaki keşifte belirlenen niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gereğine değinilmiş olmasına rağmen mahkemece Hazinenin davasının reddine ve taşınmazların ... niteliğiyle tesciline karar verilmiştir. Bu nedenle mahkemece, ... kadastrosunun kesinleştiği yerlerde ... Yönetiminin kesinleşen ... kadastrosuna göre dava açabileceği ve çekişmeli taşınmazların ... kadastro sınırları dışında kaldığından
    davasının reddine ve hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca Hazinenin davasının kabulü ile çekişmeli parsellerin 10.07.2009 günü yapılan keşif sonucu alınan ziraat ve jeoloji bilirkişi raporları ile belirlenen taşlık ve çalılık nitelikleri ile tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ... Yönetiminin davasının kabulü ve çekişmeli taşınmazların ... niteliğiyle tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.”gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı Hazinenin davasının kabulüne, müdahil davacı ... Yönetimi ile davacılar ...ve arkadaşlarının davalarının reddi ile, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde bulunan 349 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptalleri ile taşınmazların aynı ada ve parsel numaraları ve taşlık ve çalılık vasfı ile Hazine adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm asli müdahil ... Yönetimi ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilân edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen ... tahditi vardır. Daha sonra, 1981 yılında sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilân edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983 kesinleşmiş, itirazlı yerlerde ise komisyon çalışmalarının 30.07.1982 tarihinde ilân edilmesiyle çalışma 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, aynı yerde 1991 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması yapılıp, dava tarihinden önce kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca ... Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine 09/04/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi