10. Hukuk Dairesi 2018/5694 E. , 2018/9858 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, kesinleşen ilk ve ikinci rücu davaları gözetilerek zararlandıncı sigorta olayı nedeniyle sigortalıya bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyh edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum ve davalılardan ... vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davaya konu İlk rücu davasında, iş kazası sonucu malul kalan sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ve yapılan harcamalar nedeniyle meydana gelen 26.914.543.183 TL Kurum zararının şimdilik 17.302.748.023 TL"sinin davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanması talep edilmiş olup, yapılan yargılama neticesinde davalıların % 80 kusurlu oldukları tespit edilerek 18.12.2002 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
3-Davaya konu ikinci rücu davasında, iş kazası sonucu malul kalan sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler ve yapılan harcamalar nedeniyle meydana gelen 58.944.630.617 TL Kurum zararının şimdilik 29.867.436.420 TL"sinin davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanması talep edilmiş olup, yapılan yargılama neticesinde davalıların % 80 kusurlu oldukları tespiti tekrarlanarak 21.10.2004 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
4-Davanm yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki halefıyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nın, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E. 2003/10 - K: 2006/106 sayılı karan ile 26. maddedeki “...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere..." bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olsa da kesinleşen önceki rücu davaları sonucu alınan artışlar kurum lehine kazanılmış hak teşkil etmekle birlikte, artık ilk peşin değerli gelirlerin; tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerektiği gibi, hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması, şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmiş ise, bu durumda artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine imkan bulunmamaktadır.
5-Bu durum karşısında Anayasa Mahkemesinin ilgili iptal kararından önce açılan ilk ve ikinci rücu davalarında hangi oran üzerinden alacağa karar verildiği belirlenip, bakiye oran kalıp kalmadığı denetlenmelidir. Kesinleşen ilk rücu davasındaki İlk peşin sermaye değeri 1.042,00 TL olup, bunun % 80 kusur karşılığı ise 833,60 TL"dir. Açılan ilk rücu davasında %65"i istenmiş olup, geriye %35 oranındaki bakiye 291,76 TL zararın açılan 2. rücu davası ile yarısı talep edilmekle beraber toplam 687,72 TL Kurum zararı tahsil edilmiştir. Bakiye kalan kurum zararı 145,72 TL"dir. Tüm bu açıklanan nedenler ile Mahkemece bakiye kalan tutar yerine artışlar da dahil edilerek davacı Kurum vekilinin talep ettiği 9.999,93 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1, 2, 3 ve 4. bendinin silinerek yerine, "Davanın kısmen kabulüyle; 145,72 TL bakiye Kurum zararının gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 145,72 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince 4,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kayıt edilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 993,56 TL yargılama giderinin kabul red oranı göz ününde bulundurularak 0,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma verilmesine," yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."a iadesine, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.