Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14161
Karar No: 2016/854
Karar Tarihi: 27.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/14161 Esas 2016/854 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/14161 E.  ,  2016/854 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.11.2013 tarih ve 2012/46-2013/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının babası ...."ın 20/07/2010 tarihinde davalı bankanın Balıkesir Şubesi"nden tüketici kredisi kullandığını, 29/07/2010 tarihinde vefat ettiğini, kredi kullanıldığı sırada düzenlenen poliçe kapsamında kalan borcun sigortadan karşılanması talebinin sigortalının poliçe başlangıcından önce olan hastalıklarının bildirilmemesi gerekçesiyle reddedildiğini, davacının poliçedeki imzanın babasına ait olmadığını belirterek yaptığı suç duyurusu sonucunda davalı ..."in özel evrakta sahtecilik suçundan mahkum olduğunu, davalı ..."in hayat sigortası poliçesinin beyan kısmını gerçeğe aykırı ve müteveffanın da imzasını taklit ederek düzenlediğini, davacının davalı bankaya 6.615,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı ..."in görevinin gereklerine uygun hareket etmeyerek müvekkilinin zarara uğramasına kusuruyla sebep olduğunu, davalı bankanın da adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğunu ileri sürerek; 6.615,00 TL maddi tazminatın son ödeme tarihi olan 11/10/2011 tarihinden, 3.000,00 TL manevi tazminatın suç tarihi olan 17/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davalıların sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; hayat sigorta poliçesinin kredi verilen tarihte düzenlendiği ve priminin tahsil edildiği, krediyi veren davalı bankanın aynı zamanda ...."nin acentesi olup, .... adına poliçe düzenlenmesi ve prim tahsil etme yetkisinin bulunduğu, ancak davalı bankanın acente sıfatıyla hayat sigortasıyla ilgili teklifname/soru kağıdını müteveffa sigortalıya sunulmasında ve imzalatılmasında kusurlu davranarak sözleşmenin hatalı kurulmasına neden olduğu, sigorta sözleşmesinin kurulması aşamasında sigortacılık ilkelerine uygun bir şekilde beyanda bulunma hakkının tanınmadığı, soru listesinin müteveffaya hiç verilmediği, zira sigorta sertifikasında sigortalıya ait görünen imzanın gerçekte müteveffaya ait olmayıp davalı banka çalışanı ... tarafından temin edildiği, sahte imza ile sigorta sertifikasında sigortalı adına beyan düzenlenerek rizikonun teminat dışında bırakılmaya çalışıldığı, davalıların şahsi kusur ve haksız fiillerinin böylece sabit olduğu, manevi tazminat talep şartlarının ise oluşmadığı gerekçesiyle; maddi tazminat talebinin kabulüne, 6.615,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava, acente ve acente çalışanının kusuruna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Muris tarafından kullanılan kredinin geri ödeme dekontlarında sadece muris ...."ın adının bulunduğu hususu ile murise ait hesabın hesap hareketleri ve kredi geri ödemelerinin muris adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, muris ...."ın tüm mirasçıları tarafından veya mirasçılardan muvafakat alınarak ya da terekeye atanacak temsilci vasıtasıyla davaya devam edilmesi gerekir. Davada taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam olunarak hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi