18. Ceza Dairesi Esas No: 2017/497 Karar No: 2017/2559 Karar Tarihi: 08.03.2017
Müstehcenlik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/497 Esas 2017/2559 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2017/497 E. , 2017/2559 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Müstehcenlik HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- TCK’nın 226/7.maddesindeki düzenlemeye göre müstehcenlik suçuna ilişkin madde hükümleri “bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.” Somut olayda sanığın işlettiği sinema salonunda suç tarihinde ele geçirilen filmlere ilişkin Kültür Bakanlığı Sinema Eseri İşletme Belgelerinde, denetim sonuçlarının olumlu veya şartlı kabul olduğunun belirtilmesi karşısında, TCK’nın 226/7.maddesi kapsamında suça konu filmlerin sanatsal bir değerinin olup olmadığı hususunda detaylı bilirkişi raporu aldırılmadan ve atılı suçun ne şekilde oluştuğu kararda açıklanıp tartışılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; a- TCK’nın 226/4.maddesindeki “doğal olmayan” kavramının bireylerin cinsel yaşamının içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımlamaktadır. Anal ya da oral yoldan yapılan, eşcinsel veya grup halinde bulunulan cinsel birleşmelere ait görüntülerin veya cisimle yapılan mastürbasyon görüntülerinin tek başına bu kavram içerisinde değerlendirilemeyecektir. Somut olayda, bilirkişi raporunun içeriğine göre sanığın eyleminin TCK"nın 226/1-a maddesinin ihlali niteliğinde olduğu ve bu maddeye göre cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanunun 226/4. maddesinden hüküm kurulması, b- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, c- TCK’nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.