1. Hukuk Dairesi 2015/18577 E. , 2016/2022 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, kayden paydaşı oldukları 16 parça taşınmazın tapu kaydında “...” yazılı soyisimlerinin nüfus kaydına uygun şekilde “...” olarak düzeltilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Davanın usulden reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olayda, hükmen tescile esas ... Tapulama Mahkemesi’nin 1978/1045 E. 1978/403 K. sayılı dosyasının incelenmesinde, tespite itiraz davası olduğu, davacıların itirazı üzerine bir kısım hissedarların hissedarlık sıfatının yerinde olmadığı anlaşıldığından bunlar hakkındaki tespit ve komisyon kararlarının iptal edildiği, başka bir deyişle tespit gibi tescil hükmü kurulmadığı görülmektedir. Bu durumda, ...Tüzüğü"nün 75. maddesi uyarınca ... Müdürlüğüne yüklenen görev ve yetkinin yerine getirilme olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacıların iddiası doğrultusunda deliller toplanıp gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
HMK"nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir.
Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
3... Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak Talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır.
4-Talep konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
... Müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer aldığından yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca, tapu kayıtlarında olduğu şekliyle “... oğlu ...”, “... oğlu ...” ve “... oğlu ...” isminde başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının ... Müdürlüğü"nden araştırılması, taşınmazların bulunduğu yerleşim yerinde... aracılığıyla kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığının sorulması, taşınmazlara ilişkin tüm tedavül kayıtlarının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, keza gerektiğinde taşınmazlar başında keşif yapılarak tanık ve tespit bilirkişileri de dinlendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.