2. Hukuk Dairesi 2014/22153 E. , 2015/11122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat ve lehine hükmolunan nafakaların miktarları, velayetler, ziynet ve alacak talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve davacı lehine hükmolunan nafakalar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.06.2015 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... ve vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin oturacakları konutu birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md.4, BK.md. 42 ve 44) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, yazılı gerekçe ile davacının maddi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiştir.
3-Davacı kadın, kendisine ait olan 1.300 Euro tutarındaki paranın eşinde kaldığını ve eşi tarafından iade edilmediğini belirtip alacak talebinde bulunmuştur. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Bu duruma göre bu istem, Borçlar Hukukundan kaynaklanmakta olup Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması da zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında 1.300 Euro"luk alacak talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2015(Pzt.)