16. Hukuk Dairesi 2017/1546 E. , 2021/1613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Dava konusu taşınmazlardan 101 ada 10 parselin 2004 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 1. derece doğal sit alanı, 151 ada 12 ve 15 parsellerin 2. derece doğal sit alanı ve 131 ada 1 parselin ise kentsel arkeolojik sit alanı içinde kaldığından tutanağın beyanlar hanesinde davacının kullanıcı olarak gösterilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tapuya tescil edildiği, dosya kapsamı ve Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yazı cevaplarına göre dava konusu taşınmazların 1 ve 2. derece doğal sit ile arkeolojik sit alanı içinde kaldığının anlaşıldığı, bu nitelikte yerlerin zilyetlikle kazanılmasının 27.07.2004 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5226 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile değişik 2683 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"nun 11. maddesine göre mümkün değilse de, anılan Kanunda 30.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda, sadece birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarının zilyetlikle kazanılamayacağı hükmünün getirilmiş olup, taşınmazların davalı Hazine adına tespitinin yapıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve TMK"nun 713. maddesinin aradığı şartların gerçekleştiği takdirde kazanılmasının mümkün oduğu, somut olayda 1986 yılında ölen ve davacıdan başka mirasçısı bulunan babadan intikal eden çekişmeli taşınmazların davacıya ne şekilde intikal ettiği hususunun açıklığa kavuşturulmadığı belirtilerek, Mahkemece, dava şartının açıklığa kavuşturulması bakımından, taşınmazların davacıya kimden, ne şekilde, hangi tarihte intikal ettiğinin, davacının zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şeklinin yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı olarak sorulması ve dava şartı dikkate alınarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada ...,... ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davalı Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, 1986 yılında ölen ve davacıdan başka mirasçısı bulunan babadan intikal eden çekişmeli taşınmazların davacıya ne şekilde intikal ettiği hususunun açıklığa kavuşturulması, bu hususta taşınmazların davacıya kimden, ne şekilde, hangi tarihte intikal ettiğinin, davacının zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şeklinin yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrıntılı sorulması ve böylelikle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gereğine değinildiği halde Mahkemece, çekişmeli taşınmazların ne sebeple davacıya kaldığı konusunda dilekçesinin ve beyanının açıklattırılması yoluna gidilmemiş, taşınmazlar başında keşif yapılmaksızın, usule aykırı olarak davacı tanıkları duruşmada dinlenilmiş ve alınan beyanlarla da çekişmeli taşınmazların davacıya ne şekilde intikal ettiği (satış, bağış, miras payı devri, taksim vs.) hususu açıklığa kavuşturulmamış, taşınmazların evveliyatını, kullanım süresini ve niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu göz ardı edilerek, yerel bilirkişi ve tanıkların yetersiz ve soyut içerikli beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıdan, taşınmazların kendisine babasından ne şekilde intikal ettiği, hangi sebeple taşınmazların müstakilen adına tescilini talep ettiği sorularak, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmalı, davacının bu husustaki açıklamasına göre kendisine iddialarını ispatlama hakkı tanınmalı, ayrıca çekişmeli taşınmazlara ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazların tespit tarihi olan 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların davacının murisi olan babasından davacıya ne şekilde intikal ettiği, taşınmazların önceki niteliğinin ne olduğu, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, imar- ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı,yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli, beyanlar arasındaki doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığının, böyle yerlerden ise imar ihyasının ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesine çalışılmalı; dinlenilen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazların kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların önceki niteliğinin ne olduğu, imar- ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı, zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazların değişik yönlerinden çekilmiş frenkli fotoğraflarını içerir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.