
Esas No: 2014/1517
Karar No: 2014/4930
Karar Tarihi: 26.06.2014
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/1517 Esas 2014/4930 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/354-2013/385
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 ila 2007 yılları arasında davalıya danışmanlık, koordinasyon ve tercümanlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin, hizmet bedeli için 31.05.2005 tarihli fatura düzenlediğini ve davalı şirkete imza karşılığında verdiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, fatura bedelinin tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu edilen alacağın cari hesaba dayandırıldığını, cari hesap sözleşmesine ilişkin TTK hükümlerinin açık olduğunu, bu sözleşmenin yazılı yapılması gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında cari hesap sözleşmesi olmadığını, icra takibinde bahsedilmeyen bir faturanın alacağın kaynağı olarak gösterildiğini, davacının fatura teslim edildiğine dair iddiasının da gerçek dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının icra takibinde cari hesap alacağı olarak 15.346,30 TL talep ettiği, dava dilekçesinde ise davalıya uzun süre danışmanlık, koordinasyon ve tercümanlık hizmeti verdiğini ve bu nedenle düzenlenen faturaya istinaden 15.694,00 TL bakiye alacağının olduğunu iddia ettiği, ticari defterlerin incelenmesinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2005 yılı başında başladığı, 31.05.2005 tarihli faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının faturayı davalıya tebliğ ettiğini ve fatura içeriği hizmeti davalıya verdiğini ispatlayamadığı, davacının lehine delil vasfı taşımayan 2008 yılı ticari defterlerindeki en son kaydın 10.04.2008 tarihli olduğu, 2009 ve 2010 yılları ticari defterlerinde hiçbir kaydın olmadığı 31.12.2011 tarihli yevmiye kapanış maddesinde 120 kodlu alıcılar hesabının 39.481,47 TL olarak toplu geçimi olduğu dolayısıyla herhangi bir detayı bulunmayan kayıt içinde davalı borcunun yer alıp almadığının mevcut delillerle ispat edilemediği, davalı defterlerine göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin 31.08.2010 tarihi itibariyle davalı yanın ödemesiyle sona erdiği, ihtilaf konusu fatura sonrası tüm faturaların da ödenmiş olduğu, bu fatura nedeniyle 2010 yılına kadar taraflar arasında ihtilaf çıkmadığı, faturanın 13.07.2010 tarihinde takibe konulduğu, ayrıca taraflar arasında yazılı olarak düzenlenen bir cari hesap sözleşmesi olmadığı, aralarındaki ilişkinin cari hesap ilişkisi olarak da nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle, davanın ve davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.