MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Sanık ..."ın annesinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın annesinin sanık lehine hükmü temyiz hakkı bulunmadığından tebliğnameye uygun olarak temyiz isteğinin tebliğnameye uygun olarak CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a karşı eylemi sebebiyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itiraza tabi olduğu ve temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin talebi hakkında itiraz merciince karar verilmesi gerektiğinden temyiz isteminin reddiyle dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
3-Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında tüm suçlardan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ..., ... ve ..."e karşı işlediği suçlardan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk ...’ın müştekiler ... ve ...’ın içerisinde bulundukları romörkten her iki müştekiye ait eşyaları çalması olayında suça konu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadığından suça sürüklenen çocuğun tek bir hırsızlık suçundan cezalandırılması yerine müşteki ...’a yönelik eyleminden hükmedilen cezanın ertelenmesine, müşteki ...’a yönelik eyleminden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi suretiyle eylem bölünmüş ise de suça sürüklenen çocuk hakkında ...’a yönelik eyleminden dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suçların gece sayılan zaman diliminde işlendiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilmeden sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması,
2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıklar ve suça sürüklenen çocukların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3-Kabule göre de;
a-Baba oğul olan müştekiler ... ve ..."ın yatmakta oldukları romörkten cep telefonları sürücü belgesi ve banka kartlarının çalındığı olayda sanıkların suça konu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olmadıklarından sanıklar ve suça sürüklenen çocukların tek bir hırsızlık suçundan cezalandırılmaları yerine iki ayrı suçtan hüküm kurulması,
b-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.