10. Hukuk Dairesi 2016/13475 E. , 2018/9831 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davalıya 01.04.2010 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, 17.01.2007-31.12.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında hizmet akdine dayalı çalışmaların sahte sigortalılık nedeniyle iptal edilmesi nedeniyle bağlanan aylığın başlangıçtan itibaren iptal edildiği, yersiz ödenen aylıkların tahsili için açılan işbu davada mahkemece, denetmen raporuna atıf yapılmak suretiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Somut olayda; Kurum denetmeni tarafından düzenlenen raporda, denetim yapılan işyerinin kapsam tarihleri hakkında belirtme yapılmamış olup işyerinin 31.05.2008 tarihinden itibaren işlemden kaldırılmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Raporda; 31.05.2008 tarihinden sonra sigortalı bildirimleri fiili çalışmaya dayanmayan, fiili çalışması olmadığı halde sosyal güvence ihtiyacı olduğu için bildirimi yapılanlar, sağlık proplemleri sebebiyle bildirimi yapılanlar, 1260 gün SSK sigortalılığı şartını yerine getirmek için bildirimi yapılanlar olmak üzere bildirimi iptal edilmesi gerekenler şeklinde liste oluşturulduğu ve yine 5510 sayılı Kanunun 506 sayılı Kanuna göre sigortalı aleyhine getirilen yeni düzenlemelerinden etkilenmemek için bildirimi yapılan kişiler olarak bildirimi yapılıp iptal edilmesi gereken kişiler olarak listeler oluşturulmak suretiyle bildirimlerin iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Raporda; işyerinin kapsam tarihleri belirtilmediğinden ve 31.05.2008 tarihinden itibaren de işyerinin işlemden kaldırılmasının uygun olacağı belirtildiğinden, işyerinin kapsama alınıp hangi tarihten itibaren sigortalı işçi çalıştırdığı, Kurum müfettişi tarafından raporunda belirtilen listeler dışında bildirimi iptal edilmeyen gerçek çalışması olan kişilerin olup olmadığı rapordan anlaşılamamaktadır. Bu durumda işyerinin kapsam tarihleri araştırılarak, faaliyet dönemi içinde yapılan tüm bildirimler celp edilmek suretiyle raporda bildirimi iptal edilmesi gerektiği belirtilen kişiler dışında bildirimi iptal edilemeyen çalışanlar olup olmadığı belirlenmeli ayrıca kapsam dönemi içinde bildirimi iptal edilmeyen çalışanlar olup olmadığı Kurumdan sorulmalı, olması halinde bildirimi iptal edilmeyen çalışanlardan yeterli sayıda sigortalı dinlenilmeli, Kurum denetmenine beyanda bulunan işveren yetkilisi ve sigortalıların beyanları da değerlendirilmek suretiyle davacının çalışmasının fiili olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre tahsis koşulları irdelenmeli ve karar verilmelidir.
O halde, davacı Kurum vekili tarafından bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.