Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/4360 Esas 2017/17278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4360
Karar No: 2017/17278
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/4360 Esas 2017/17278 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2017/4360 E.  ,  2017/17278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Sanık hakkında katılan ..."e karşı yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Annesi olan katılanı TCK"nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan demir çaydanlık ile yaralamak suretiyle birden fazla nitelikli hal ihlaline neden olan sanık hakkında, TCK"nin 86/2 maddesince temel cezaya hükmedilirken meydana gelen zararın ağırlığı ve kastının yoğunluğu dikkate alınarak, TCK 61 ve TCK 3. maddesindeki orantılılık ilkesi de gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık hakkında katılan ..."e karşı yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a) Alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren 5237 Sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereği nitelikli yaralama suçundan yargılanan sanığın duruşmada hazır bulundurulması, bunun mümkün olmaması durumunda ise SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden; sanığın yakalama emri ve talimat ile savunması alınmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 193. ve 196/2. maddelerine aykırı davranılması,
    b) İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 04.05.2010 tarihli raporunda, katılanın kafa tası kemiğinde kesin kırık ve çatlak olup olmadığının katılanın tedavisinin yapıldığı hastanedeki radyoloji uzmanından sorulması sonrasında kesin kırık ve çatlak bulunması halinde, bu kırığın hayat fonksiyonlarına olan etkisinin hangi ölçüde olduğu yönünde istenilen raporun şube müdürlüğünce düzenlenebileceğinin belirtilmesi karşısında, mahkemece raporda ifade edilen eksiklikler giderildikten sonra, Adli Tıp Şube Müdürlüğünden bu hususta yeniden rapor aldırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 1412 Sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereği sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 21.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.