Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden, katılan ..."in hükümden sonra 22.08.2017 havale tarihli dilekçesiyle şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında, şikayetten vazgeçmeyi kabul eden sanık hakkında TCK" nın 73/4. maddesi uyarınca hakaret suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmesi zorunluluğu, 2) Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, (1 ) numaralı bozma nedeni hariç, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.