Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... ve katılan tarafından, sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanık ...’ın mahkumiyetine, sanık ...’ın beraatine ilişkin katılanın temyiz talebinin incelenmesinde; Katılanın yokluğunda verilen10/03/2015 tarihli hükümlerin katılana 06/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, katılanın yasal süresi geçtikten sonra yaptığı 28/04/2015, günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2- Sanık ..."ın mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde: 02/07/2013 tarihli iddianamede, sanığın kendisini başkomiser olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; eyleminin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14.maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.