19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7507 Karar No: 2015/15021 Karar Tarihi: 18.11.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7507 Esas 2015/15021 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/7507 E. , 2015/15021 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının keşideci, müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu 1.175,00 TL tutarlı 20.02.2003 tarihli çekin dava dışı diğer çeklerle birlikte müvekkili şirket personeli tarafından çalınarak sahte cirolarla dava dışı... adlı kişiye devredildiğini davaya konu çekin de yer aldığı bir takım çeklerle ilgili olarak müvekkili şirket çalışanları ve ..."ın yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/156 E. 2012/45 K. sayılı kararıyla resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, müvekkilince ... aleyhine açılan menfi tespit-istirdat davasında davaya konu çekinde aralarında olduğu bir takım çeklerle müvekkilinin meşru hamil bulunduğu gözetilerek ağır ceza mahkemesi mahkumiyet kararı da dikkate alınmak suretiyle davaya konu çekin ..."dan istirdatıyla müvekkiline teslime karar verildiğini... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/242 E. 2012/136 K. sayılı 13.06.2012 tarihli bu kararın da temyiz edilmeksizin 10.09.2012 tarihinde kesinleştiğini, böylece aradan dokuz yılk geçtikten sonra müvekkilinin çekte yasal hamil olduğu saptanması üzerine çekin tahsili için davalı keşideci aleyhine başlatılan takibe itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına, % 20 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibe konu çekin zamanaşımına uğramış sıradan bir belge olduğunu, kambiyo senedi vasfını yitirdiğinden kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren adi senet de sayılamayacağını ve davacının alacaklı olduğunu kanıtlaması gerektiğini bildirerek, davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacı yanca davaya konu çekle ilgili açılan istirdat davasının davacı lehine sonuçlanarak 10.09.2012 tarihinde kesinleştiği, çekin keşide tarihi 20.02.2003 olup, ibraz süresinin bitiminden itibaren 6 aylık sürenin geçmesi sonucu çekin 03.09.2003 tarihinde zamanaşımına uğradığının saptandığı, bu durumda TTK 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 1 yıllık yasal süre de dolmuş olup, zamanaşımının kesilmesine sebep olacak bir olgunun da mevcut bulunmadığından bahisle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çekin 20.02.2003 tarihli olduğu davacıya yedindeyken çalındığı ve bilahare çekin... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2007/156 E. 2012/45 K. sayılı dosyasında dava konusu yapıldığı ve çekin ağır ceza mahkemesince muhafaza altına alındığı, hükmün kesinleşmesiyle davacıya 10.09.2012 tarihinde iade edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda çeke ceza yargılaması sırasında tedbiren el konulmuş olduğundan henüz 6102 sayılı TTK 726. (TTK 644. md.) maddesinde öngörülen yasal süreler işlemeye başlamamıştır. Çekin 10.09.2012 tarihinde davacıya iadesinden sonra icra takibine 20.12.2012 tarihinde konulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacının çekin meşru hamili olduğuna ilişkin olarak açtığı ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/242 E. 2012/136 K. sayılı dosyasında da davacının çekin meşru hamili olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olunca takibin süresinde yapıldığı dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.