Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3176
Karar No: 2018/12829
Karar Tarihi: 26.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3176 Esas 2018/12829 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3176 E.  ,  2018/12829 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davacının 05/09/2004 tarihinde... ve ... plakalı araçların karıştığı trafik kazasında... plakalı aracın içinde yolcu konumundayken yaralandığını, kaza neticesinde davacının % 5 oranında daimi maluliyetinin oluştuğunu, sakatlık tazminatının ödenmesi için davalı şirkete başvurulduğunu ancak davalı şirketin hukuka aykırı bir gerekçeli ile talebi 15/05/2012 tarihinde reddettiğini, davalının yolcu konumunda üçüncü kişi olan davacının zararını gidermesinin gerektiğini, davacının kalıcı olarak kazanma gücünü kaybettiğini ayrıca davacının zararının poliçe teminatları dahilinde olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 750,00.-TL maddi tazminatın (daimi maluliyet tazminatının) haksız fiil tarihi olan 05/09/2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 18.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 17.281,92 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre davanın ve ıslah talebinin kabulüne, 22/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile 17.281,92.-TL maddi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2-818 sayılı BK.nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
    Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde "Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir.
    2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK"nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK"nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir.
    Somut olayda; davaya konu trafik kazası 05.09.2004 tarihinde gerçekleşmiştir. Bir kişinin öldüğü, yolcu olan davacının %5 maluliyetinin bulunduğu olayda ceza zamanaşımı süresi 765 Sayılı TCK"nın 455/2 ve 102/3 maddelerine göre 10 yıldır.
    Dosya kapsamında alınan hesap bilirkişi raporu uyarınca davacı vekili tarafından 18.11.2015 tarihinde ıslah edilmiş, davalı vekili tarafından süresi içerisinde ıslah zamanaşımı def"inde bulunulmuştur. 10 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmuş olmasına göre, dava ıslah zamanaşımına uğramış olmaktadır. O halde mahkemece davada ıslah edilen kısım yönünden davalı vekilinin ıslah zamanaşımı definin kabulü ile ıslah edilen kısım için davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi