1. Hukuk Dairesi 2014/13994 E. , 2016/1905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan babası adına kayıtlı 253 parsel sayılı taşınmazı davalının hukuka aykırı yollarla adına kaydettirdiğini ileri sürerek, anılan taşınmazın kime ait olduğunun tespiti ile önceden babası adına kayıtlı ise tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, savunma getirmemiştir.
Mahkemece, davacıya, davalının T.C. Kimlik numarası ve adres bilgilerini bildirmek üzere kesin süre verildiği halde bildirmediği gerekçesi ile HMK"nın 119/b ve 2. fıkrası gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun; "Dava Dilekçesinin İçeriği" başlıklı 119. maddesine göre dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.
c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.
e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
g) Dayanılan hukuki sebepler.
ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.
h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.
Hemen belirtmek gerekir ki; usul hükümleri yargılamayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla getirilen düzenlemeler olup, zorunluluk olmadıkça usulü eksiklik davanın reddi veya açılmamış sayılmasına gerekçe yapılmamalıdır.
Öte yandan, dava dilekçesinde tarafların adresinin yazılması zorunluluğu usulünce ve sağlıklı bir tebligat yapılabilmesi amacına yöneliktir.
Somut olaya gelince, davacının, dava dilekçesinde, davalının adresini ""..." olarak bildirdiği, davalının bu adresine dava dilekçesi, öninceleme tutanağı ve duruşma gününün Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, yargılama sırasında davanın takipsiz kalması ve davacı tarafından yenilenmesi üzerine yenileme dilekçesi ile yeni duruşma gününün davalıya tebliği aşamasında davalının tanınmadığından bahisle aynı adrese çıkartılan tebligatın iade edildiği, diğer bir söyleyişle davacının, dava dilekçesinde davalının adresini bildirme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve bu yönden dava dilekçesinde bir eksikliğin bulunmadığı görülmektedir.
Öte yandan, dava dilekçesinin zorunlu unsurları arasında davalının T.C. kimlik numarası yeralmadığından, davacının, dava dilekçesine, davalının T.C. kimlik numarasını yazma veya sonradan mahkemeye bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bu hususun eksiklik sayılarak davacı tarafa tamamlanması için süre verilmesinin de yerinde olmayacağı açıktır.
O hâlde; mahkemece davalının açık adresi araştırılarak tespit edilmesi, gerekli araştırma yapılmasına rağmen adresinin tespit edilememesi halinde ise, 6099 sayılı Yasa ile değiştirilen 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21., 28. ve 35. maddeleri dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.