10. Ceza Dairesi 2015/5244 E. , 2016/3107 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Temyiz incelemesi, sanıklar ... müdafileri ile sanık ..."in isteği üzerine duruşmalı, yöntemine uygun tebligata rağmen müdafii duruşmaya gelmeyen sanık ... ve duruşma talebi bulunmayan diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
34 ET 2303 ve 34 V 4024 plakalı araçların müsaderesine ilişkin hükümler kayıt maliklerine tebliğ edilmediğinden, bu araçların müsaderesine ilişkin hükümler inceleme dışında tutulmuştur.
A) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasının birlikte incelenmesinde; suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrası hükümleri lehe kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında “6545 sayılı yasa ile değişik ” ibaresinin yazılması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3- Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları ile duruşmadaki savunması bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan,
1- Hüküm fıkrasının 5. bendinin 1. fıkrasında yer alan “6545 sayılı yasa ile değişik ” ibaresinin çıkarılması,
2- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
3- Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
Suretiyle, resen de temyize tabi olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Adli sicil kaydında yer alan 3 ay 10 gün hapis cezası nedeniyle sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile sanık ... hakkındaki hükme yönelik eleştiri ve aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasının birlikte incelenmesinde; suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrası hükümleri lehe kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında “6545 sayılı yasa ile değişik ” ibaresinin yazılması,
2- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; sanıklar ... ve .... beyanlarıyla diğer sanıklar ... ve ...; sanık ..."ın beyanlarıyla diğer sanıklar ... ve ...; sanık ..."ın da beyanlarıyla diğer sanık ..."in suçlarının ortaya çıkmasına hizmet ve yardımda bulundukları anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında etkin pişmanlıkla ilgili TCK"nın 192/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların müdafilerinin ve sanıklar ... ve ... temyiz itirazları ile sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmadaki savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA, tutuklama koşullarında değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık ... hakkındaki salıverilme isteğinin reddine,
C) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasının birlikte incelenmesinde; suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrası hükümleri lehe kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında “6545 sayılı yasa ile değişik ” ibaresinin yazılması,
2- Aleyhinde sanık ..."ın beyanları dışında delil bulunmadığı aşamada, sanık ..."ın sürücülüğünü yaptığı ruhsatı başkasına ait ... plakalı aracın kendisi tarafından kiraya verildiğini kabul ederek ikrarı ile suçunun ortaya çıkmasını sağlayan sanığın eyleminin TCK"nın 37. maddesi anlamında iştirak niteliğinde olmayıp yardım niteliğinde olduğu ve TCK"nın 39. maddesinin 2. fıkrası ve 192. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezasından indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,
D) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenlerin dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün gerekçesi ile hüküm fıkrasının birlikte incelenmesinde; suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrası hükümleri lehe kabul edilmesine rağmen, hüküm fıkrasında “6545 sayılı yasa ile değişik ” ibaresinin yazılması,
2- Suç konusu uyuşturucu maddenin taşınmasında kullanılan... plaka numaralı aracın anahtar ve ruhsatını diğer sanık ..."a vermekten ibaret eylemi nedeniyle sanığın cezasından TCK"nın 39. maddesinin 2. fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, resen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,
20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI
20.10.2016 tarihinde saat: 14.00"de verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ....in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..., sanık ... müdafii Avukat ..., ile sanık ... müdafii Avukat ...ın yokluklarında, sanık ... müdafii Avukat ..."un yüzüne karşı 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.