Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2056 Esas 2014/4913 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2056
Karar No: 2014/4913
Karar Tarihi: 26.06.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/2056 Esas 2014/4913 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/2056 E.  ,  2014/4913 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 08/11/2013
    NUMARASI : 2013/75-2013/457

    Taraflar arasındaki çıkarılma kararının iptali, menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. P. Y.. gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, asıl davada müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, ancak istifa dilekçesi vermediği halde 25.08.2002 tarihli yönetim kurulu kararı ile üyeliğinin sonlandırıldığını ve üyelik aidatlarını ödemesinin kötüniyetli olarak engellendiğini, davalının müvekkiline gönderdiği 06.11.2006 tarihli ihtarda 137.846,00 TL faiz borcunun olduğunun bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya faiz borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili, davacının kendisinden talep edilen 37.600,00 TL borca itiraz etmediğini, ödediği 3.600,00 TL"nin arsa bedeli olduğunu, davacının ödemeleri yapmamak için dava açtığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davacı Metin Yıldırım tarafından davalı kooperatif aleyhine üyelikten çıkarılma kararının iptaline ilişkin olarak açılan dava sonunda İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/113 E., 2007/305 K. sayılı kararı ile davanın asıl davayla birleştirilmesine karar verilmiştir. Birleştirilmesine karar verilen davada davacı vekili, davalı kooperatif yönetim kurulunun 05.01.2007 tarihli üyelikten çıkarılma kararının iptalini talep etmiş, davalı kooperatif vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin 06.11.2012 gün ve 2012/5002 E., 2012/6461 K. sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıya keşide edilen ikinci ihtarın şeklen hükümsüz olduğu, ihtarda talep edilen faizin de fahiş miktarda bulunduğu, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK"nın 88 ve 120/2. maddeleri uyarınca, faiz miktarı hususunda bilirkişi kurulundan alınan rapor doğrultusunda, asıl davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 43.180,71 TL borçlu olduğunun tespitine, bunu aşan miktar olan 94.665,29 TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın ise kabulü ile davacının üyelikten ihracına ilişkin 05.01.2007 gün, 20 sayılı davalı kooperatif kararının iptali ile davacının üye olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.