Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca davalıya ait hastanenin müvekkiline satılmasının kararlaştırıldığını, davalı talebi üzerine 170.000.00 TL.tutarında bir ödemenin peşinat amacıyla davalı hesabına havale edilmiş ise de davalının edimini ifa etmediğini, hastaneyi dava dışı bir kişiye sattığının müvekkilince öğrenildiğini, ödenen tutarın iadesi için aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca yatırılan paranın müvekkiline ait hastanenin % 60’ının davacıya satımına karşılık alınan kapora niteliğinde olduğunu, sonrasında tarafların hastaneyi ortak olarak işletmeleri için ortak şirket de kurduklarını, ancak davacının bakiye bedeli ödemeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, bu nedenle müvekkilinin taşınmazı başkasına satmak zorunda kaldığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve % 20 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalının ödemeyi aldığını kabul etse de, bu ödemenin taşınmaz satışı için olmayıp ortaklık payı devrine ilişkin yapıldığını, savunması karşısında vasıflı ikrar niteliğindeki bu savunma nedeniyle davacının iddiasını yazılı delille kanıtlamakla yükümlü olup, buna dair delil sunamadığından bahisle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, davalının icra takibine itiraz dilekçesi kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, her iki yanın da kabulünde olduğu, üzere, davacı tarafından davalıya gönderilen 23.09.2008 tarihli 170.000.00 TL.ödemeye dair havalenin davalıya ait taşınmaz üzerindeki hastane inşaatının taşınmazıyla birlikte davacıya satışına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak ne var ki, bu ödeme sonrasında satım işleminin gerçekleşmediği görülmektedir. 6098 sayılı T.B.K.nın 237.maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır. Taşınmaz satışı resmi şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz”denilmektedir. O halde somut olarak yanlar arasındaki satım sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, taraflar aldıklarını iadeyle yükümlüdür. Bu durumda satım gerçekleşmediğinden davalı yanın sebepsiz zenginleşmiş olduğu ve bu nedenle davacıdan aldığı tutarı geri iade etmekle yükümlü bulunduğu gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.