1. Hukuk Dairesi 2015/14148 E. , 2016/1900 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl dava ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava; tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava; bedel isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan anneleri ..."ın ölümünden sonra alınan veraset ilamında ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 1991/131 Esas, 1991/121 Karar sayılı dosyasında babaları ..."ın intifa hakkını tercih etmesi sebebi ile babalarının ikinci eşi olan davalının, annelerinden intikal eden taşınmazlarda mirasçı olamayacağı halde veraset ilamının hatalı olarak düzenlendiğini, anılan veraset ilamının ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2008/23 Esas, 2008/494 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğini, buna rağmen babalarının ölümünden sonra muris ..."den intikal eden 46 parsel, 103 ada 24 parsel, 108 ada 1 parsel, 110 ada 1 parsel ve 109 ada 1 parsel (ifrazla 109 ada 24 parsel olan) taşınmazlarda davalının yolsuz olarak pay edindiğini ileri sürerek, ... Manav"dan davalıya intikal eden payların iptali ile miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişler, birleştirilen davaları ile de; aynı iddialarını tekrar ederek, davalının 108 ada 1 parsel, 110 ada 1 parsel ve 109 ada 1 parsel (ifrazen 109 ada 24 parsel olan) sayılı taşınmazlardaki paylarını üçüncü şahıslara sattığını öğrendiklerini ileri sürerek, anılan payların kaim değerlerine karşılık olarak şimdilik 30.000.-TL"nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, savunma getirmemiştir.
Mahkemece, davalının..."ın mirasçısı olmadığı halde, 103 ada 24 parsel sayılı taşınmaz haricindeki çekişmeye konu taşınmazlardaki Hayriye"nin payından yolsuz olarak pay edindiği ve bu payların bir kısmını 3. kişilere satarak davacılara zarara uğrattığı gerekçesi ile asıl dava ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; çekişmeye konu 103 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki davalı payının kök mirasbırakan... ile ilgisinin bulunmadığı,...dan intikal etmediği belirlenmek suretiyle asıl dava bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddi ile asıl davaya ilişkin hükmün ONANMASINA.
Davacılar vekilinin birleştirilen davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda; mahallinde yapılan keşif neticesinde ziraat mühendisi bilirkişi ..."nın düzenlediği 17.07.2013 tarihli raporda; birleştirilen davaya konu 108 ada 1, 109 ada 24 ve 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dava tarihinde m2 değerlerinin 15,787.-TL olacağı belirtilmek suretiyle bedellerinin hesaplandığı, davacı tarafça aynı taşınmazlarla ilgili ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/762 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda ise m2 değerlerinin 65.-TL olduğunun belirlendiğini, bedeller arası fahiş fark bulunduğunu ileri sürerek rapora itiraz ettiği ve gerçekten de evrak arasına sunulan ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/762 Esas sayılı dosyasından düzenlenen 13.06.2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazların m2 değerlerinin 65,00-TL olarak belirlendiği görüldüğü halde, davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazların değerlendirilmeden ve değer hususunda anılan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Hâl böyle olunca, öncelikle ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/762 Esas sayılı dava dosyasının evrak arasına alınarak, anılan dosyada düzenlenen 13.06.2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda belirlenen değerlerin hangi yıl esas alınarak hesaplandığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptandıktan sonra birleştirilen davaya konu taşınmazlar bakımından, davacıların bilirkişi raporuna yapmış oldukları 21.10.2013 tarihli dilekçelerindeki itirazlarını karşılayacak ve yukarıda belirtilen bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri giderecek şekilde teknik bilirkişilerden rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuç çerçevesinde birleştirilen dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları birleştirilen dava yönünden yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.