16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2615 Karar No: 2016/1157 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2615 Esas 2016/1157 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/2615 E. , 2016/1157 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 178 ada 12 ve 13 parsel sayılı 1402, 0369 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 178 ada 12 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla, 13 parsel sayılı taşınmaz iki katlı yığma taş ve arsası vasfıyla, 178 ada 12 parsel sayılı taşınmaz, ....., ..., ..., 178 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli 178 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların Kadastro tutanaklarındaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli 178 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde istenilen kısmın davalılara ait olduğu, 178 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden yol geçmediği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. HMK"nın 290. madde hükümleri uyarınca keşif, taraflar usulen davet edildikten sonra hazır iseler huzurlarında, aksi takdirde yokluklarında yapılır. Bu kuralın ihlali halinde bir tarafın savunma hakkı kısıtlanmış, hukuki dinlenme hakkı elinden alınmış sayılır, somut olayda 08.05.2014 tarihli oturumda mahallinde 07.11.2014 tarihinde 08:35 de keşif yapılmasına karar verildiği halde celse arasında tarafların beyanları alınmadan keşif tarihinden daha önce bir tarih belirlenip yeni belirlenen keşif tarihi 30.09.2014 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilerek davacının ve tanıklarının bulunmadığı ortamda 03.10.2014 tarihinde keşif yapılmıştır; bilirkişi raporları gelmeden davacı vekili tarafından yapılan keşfe savunma hakkının kısıtlandığı sebepleriyle itiraz edildiği halde, bu itirazlar nazara alınmadan ve davacının delilleri toplanmadan karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacının bildirdiği tanıkların mahkemece keşif mahallinde hazır bulunması için tebligat çıkartması yasal zorunluluk olduğundan; davacı ve vekilinin bulunmadığı celsede keşif mahallinde tanıkları hazır bulundurmaları şeklinde ara karar kurulması da isabetsizdir; çekişmeli taşınmaz başında yapılan keşif, davacı ve tanıklarının yokluğunda hukuki dinlenme hakları elinden alınarak yapıldığı anlaşılmasına göre; Mahkemece, açıklanan yönler göz ardı edilerek verilen karar isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.