16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5604 Karar No: 2016/3663 Karar Tarihi: 30.05.2016
İftira - Hakaret - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5604 Esas 2016/3663 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişiyi hakaret ve iftira suçundan mahkum etmiştir. Ancak kararda bazı hatalar tespit edilmiştir. Suç tarihi yanlış yazılmış, sanık hakkında hem hakaret hem de iftira suçundan hüküm kurulmuştur ve cezanın belirlenmesinde uygun ölçütler gözetilmemiştir. Bu nedenlerle karar bozulmuştur ve yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 125/1, 43/2, 268/1, 267/1 ve 53/1-2-3 maddeleri açıklanması gerekmektedir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "18.10.2012" yerine "28.02.2013" olarak yazılması, 2-Sanığın, başka suçtan yargılandığı.... Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/43 esas sayılı dosyasına verdiği 18.10.2012 tarihli temyiz dilekçesindeki ifadelerinin bir bütün halinde hakaret suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında hem hakaret, hem de iftira suçundan hüküm kurulması, 3-Temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinde gösterilen ölçütler nazara alınmak suretiyle, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir ceza tayini gerekirken temel cezanın, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılarak yazılı şekilde fazla tayini, 4-Kabule ve uygulamaya göre de; a- Katılanlara yönelik iftira suçundan kurulan hükümde sanık hakkında uygulama maddesinin TCK"nın 267/1 maddesi yerine, TCK"nın 268/1. maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 267/1. maddesi olarak gösterilmesi, b- Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.