Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9685
Karar No: 2016/10568
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9685 Esas 2016/10568 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/9685 E.  ,  2016/10568 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklık (yarıcılık) sözleşmesine dayalı tapunun 1/2 oranında iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.12.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ....geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KA R A R

    Davacı vekili 23.11.2012 tarihli dilekçesi ile 303 parsel sayılı taşınmazda davalı müşterek paydaşların tümü ile noterden yapılan 14.08.2003 tarihli 06670 yevmiye nolu ortaklık (yarıcılık) sözleşmesine göre davacının edimlerini yerine getirdiğini, tarlaya fıstık, zeytin ve üzüm fidanları dikerek bakımını yaptığını; ancak, enerji nakil hattı geçtiğini, kısmi kamulaştırma nedeniyle 500 civarında fıstık ağacının söküleceğini, davalıların kamulaştırma bedelinden ödeme yapmayacaklarını beyan ettiklerini, sözleşmede kararlaştırılan, 10 yıllık süre bitmeden davanın açıldığını ileri sürerek 303 sayılı parsel sayılı taşınmazın tapusunun 1/2 oranında iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacının edimini yerine getirmediğini, dava konusu taşınmazın tamamının 238.850,00 m2 olduğunu, sözleşmeye göre taşınmazın tamamının zeytin bahçesi haline getirilmesi gerekirken 119.000,00 metrekarelik bölümüne çok zayıf ve verimsiz, seyrek, 4-8 yaşlarında zeytin fidanı dikildiğini, ürün vermediğini, Tarım Müdürlüğünün cevabi yazısına göre zeytin fidanlarının bedellerinin davalılar tarafından ödendiğini, sözleşmeye göre arazinin yılda 6
    kez sürülmesi gerekirken bu sürümlerin yapılmadığını, yine sözleşmeye göre bağ fidanlarının hiç dikilmediğini, taşınmazın 3-4 dönümlük bölümünün ev ve ahır olarak kullanıldığını, sözleşmede bu yönde bir hükmün bulunmadığını, 10 yıllık süre dolmadan dava açılamayacağını, davalıların edimlerini yerine getirmesi için davacı tarafça ihtarname çekilmediğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalılar vekilinin hakimin reddi talebinin reddine, yapılan yargılamada 07.10.2013 ve 30.05.2014 tarihinde yapılan keşifler sonucu alınan ziraat mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişilerin raporları, dinlenen tanık beyanlarına göre davanın kabulüne, 113 ada 303 kök parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    1- Yapılan yargılamaya ve toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince:
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanunun 625/II maddesinde “müşterek mülkü temsil etmek, onun üzerinde ayni bir hak tesis etmek ve onun intifa tarzını değiştirmek için bu babta bilittifak başka bir kaide kabul edilmediği takdirde bütün hissedarların muvafakatı şarttır.” hükmü öngörülmüştür. Taşınmazın tamamı üzerindeki tasarruf işlemlerinden olan “yarıcılık” sözleşmesi, anılan hüküm gereği bütün paydaşların oybirliği ile yapılması halinde geçerlidir. Davacıların dayanağı sözleşme, tüm paydaşların oybirliği ile hazırlandığından geçerlidir.
    Sözleşme karşılıklı edimleri içermekte olup sözleşmenin birinci maddesinde taşınmazın tamamının tarla olarak kabul edileceği belirtilmiş olmasına rağmen tamamına değil 119 dönümlük kısmına dikim yapıldığı şeklinde davalının itirazı açıklığa kavuşturulmadığı gibi yine sözleşmenin 3. maddesinde tamamı tarla olarak kabul edilen taşınmazın üzerine zeytin fidanları dikileceği, yine sözleşmenin 4. maddesinde bağ ekimine müsait yerlerine ve fıstık fidanlarının arasına bağ dikileceği belirtilmiş ise de bağ dikilicek yerlerede bağ dikimi yapılmadığı şeklinde itirazı açıklığa kavuşturulmamıştır. Ayrıca sözleşmenin 5. maddesinde dava konusu taşınmazın senede en az 6 defa sürüleceği ve bakım şekli belirtilmiş; ayrıca, sözleşmenin 6. maddesinde zeytin ve bağ fidanlarının çukurlarının açılması ve diğer bakım şekilleri açıklanmış, sözleşmenin 7. maddesinde hasatın 6 sene sonunda yapılacağı belirtilmiş, bu
    maddenin gereği yeteri kadar incelenmemiştir. Bu nedenle tarafların edimlerinin sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirilip getirilmediği araştırılmalıdır. Tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalı, tanıklar HMK 259/2 maddesi gereğince taşınmaz başında dinlenmeli 2 ziraat mühendisi ve 1 hukukçu ve fen memurundan teşekkül ettirilecek heyet tarafından tanzim edilecek bilirkişi raporu ile tarafların ayrıntıları ile tarif edilen sözleşme maddelerinde belirtilen edimlerini yerine getirip getirmedikleri araştırılmalı, bilirkişilerden denetime elverişli gerekçeli rapor alınmalı ve fen bilirkişisine keşfi izlemeye, tanık beyanlarıyla tespit edilen kullanım şeklini işaret eden kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmelidir.
    Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden davalılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi