1. Hukuk Dairesi 2015/14608 E. , 2016/1882 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece 17 parsel sayılı taşınmaza yönelik ecrimisil isteğinin reddine, asli müdahillerin davasının ise davalının çekişmeli taşınmazı kullanmadığı gerekçesiyle reddine, davaya konu 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacı ve asli müdahillerin ecrimisil isteğinin ise tarafların babaları kardeş olup yapılan fiili taksime göre çekişmeli taşınmazın davalının babasına isabet ettiği ve bu şekilde kullanıldığı gerekçesiye reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve asli müdahiller tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, kayden paydaşı olduğu fındık bahçesi vasıflı 422 ada 1 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar yıllardır davalı tarafından kullandığını halde payına karşılık hiç bir bedel ödemediği gibi elde ettiği ürünlerden de vermediğini ileri sürerek, ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Asli Müdahil, ... ve ... ise davacının iddialarını tekrarla çekişmeli taşınmazlarda paylarına karşılık ecrimsile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakan babas... ile davacı ve müdahillerin babası Halil"in kardeş olup aralarında yapılan rızai taksim gereğince çekişmeli taşınmazların kullanıldığını, arazinin bir bölümünün verimsiz çalılık olduğundan kullanılamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı ..."nin 17 parsel sayılı taşınmaza yönelik ecrimisil isteğinin reddine, asli müdahillerin davasının ise davalının çekişmeli taşınmazı kullanmadığı gerekçesiyle reddine, davaya konu 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik davacı ve asli müdahillerin ecrimisil isteğinin ise tarafların babaları kardeş olup yapılan fiili taksime göre çekişmeli taşınmazın davalının babasına isabet ettiği ve bu şekilde kullanıldığı gerekçesiye reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 1 sayılı parselin davacı ..., müdahiller ve davalı ile birlikte dava dışı kişiler adına 422 ada 17 parsel sayılı taşınmazın ise davacı, müdahiller ile dava kişiler adına kayıtlı olduğu, davalının bu parselde kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı sabittir.
Bilindiği üzere ecrimisil; malikin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir nevi haksız işgal tazminatıdır.
Somut olayda; dava konusu taşınmazların paydaşlar arasında taksim edildiği ve parsellerin paylaşılması şeklinde yapılan taksim uyarınca kullanıldığı belirlenmiştir. Elatmanın önlenmesi isteği açısından parsellerin paylaşılması şeklindeki kullanıma değer verilemez ise de bu şekilde kullanımın kötüniyete dayalı olduğu söylenemez ve bu şekilde kullanan paydaş ecrimisilden de sorumlu olmaz. Bu durumda 1 nolu parselle ilgili ecrimisil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı gibi çekişmeli 17 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından kullanılmadığı saptandığına göre bu parsel yönünden de davanın reddedilmesi doğrudur. Davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine
Müdahillerin temyiz itirazlarına gelince; 22.04.2013 tarihli dilekçe ile ... ve ..., davacı payının dışında kalan ve dava konusu edilmeyen paylar yönünden hak iddia edip asli müdahil olmak istemişlerdir.
Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 65.maddesinde düzenlendiği üzere, açılan bir davaya dava konusu edilen şey hakkında taraflar dışında hak iddia edilerek o şeyin kendisine ait olduğunu ileri süren ve harcını yatırmak suretiyle davaya dahil olan kimsenin hukuki durumu asli müdahildir. Değinildiği üzere, asli müdahalede dava edilen müddeabih esastır. Anılan müddeabihin dışına çıkılarak dava konusu edilmeyen hususta hak talebinde bulunulmasına asli müdahale yoluyla yasal olanak yoktur. Bir başka ifade ile asli müdahale dava konusuyla bağlantılı olarak tarafların dışında müstakil hak arama durumudur.
Somut olayda, davacı payı oranında ecrimisil istemiştir. Asli müdahil olmak isteyen kişiler de paydaş olup davacının payında bir hakları yoktur.
Hâl böyle olunca; asli müdahillerin talepleri müstakil bir dava olarak değerlendirilerek eldeki davadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydı yapılmak suretiyle davanın görülmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması da doğru değildir.
Asli Müdahil Meliha, Melahat ve Nejla vekilinin belirtilen nedenler ile temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.