Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklar müdafiinin yalnızca vekalet ücreti yönünden temyize geldiği, o yer Cumhuriyet savcısının ise sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik silahla tehdit suçundan verilen beraat kararını temyiz ettiği belirlenerek, dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik yaralama suçundan dolayı şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi nedeniyle Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmolunmamasında isabetsizlik görülmeyerek, yapılan incelemede; 1-Sanık ... hakkında silahla tehdit suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin temyizde, Eyleme ve yükletilen suça yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmemiştir. Ancak; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5 ve CMK"nın 327/2. maddeleri uyarınca beraat eden ve kendisini müdafi ile temsil ettiren sanık yararına ve Hazine aleyhine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına, "karar tarihinde yürürlükte olan 2013 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/5 madde ve fıkrası uyarınca 1320 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık ..."e verilmesine" cümlesinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 21.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.