Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2324
Karar No: 2017/2220
Karar Tarihi: 14.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/2324 Esas 2017/2220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren tarafından iş akdi haksız olarak feshedilen davacı işçi, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsili için dava açmıştır. İlk kararda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak Yargıtay tarafından bozulmuştur. İkinci kez karar verildiğinde ise, davalı işveren tarafından sunulan imzalı ve imzasız ücret bordrolarında fazla mesai ücret tahakkuklarının bulunduğu görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı bordrolar hesaplamada dışlanmış, imzasız bordrolar ise dikkate alınmamıştır. Ancak, davalı işveren tarafından dava konusu alacakların davacının bildirilen banka hesabına yatırıldığı savunulmuş ve söz konusu banka kayıtları delil olarak bildirilmiştir. Mahkemece yalnızca son 1 yıllık hesap ekstresi dosyaya getirtilmiştir. Bozmadan sonra davalı işverence dosyaya sunulan önceki dönem banka kayıtları incelendiğinde, bordrolar imzasız ise de ödemenin banka aracılığıyla yapıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı işveren tarafından sunulan bordroların değerlendirilmesinde nazara alınmaması hatalı olmuştur. Kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: İş Kanunu
22. Hukuk Dairesi         2017/2324 E.  ,  2017/2220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin ve hafta tatili alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacının iş akdinin başka bir işyerinde çalışması, sürekli rapor ve izin kullanarak işini aksatması sebebiyle haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 18.04.2013 tarihli ilamı ile özetle, “...Davalı tarafa tanıklarını bildirmek üzere kesin süre verilmediği halde davalı tarafça 13/03/2012 tarihli duruşmada tanıklarının mahkeme koridorunda hazır edilmesine rağmen mahkemece “Her ne kadar davalı tarafa tanık bildirmek üzere kesin süre verilmemiş ise de; delil bildirmek üzere 08/07/2011 günlü oturumda süre verildiği, devam eden oturumda bu yönde herhangi bir talep ve bildirimde bulunulmadığı ve cevap dilekçesinde de tanık deliline dayanılmadığı ve davacı vekilinin muvafakatinin yokluğu dikkate alınarak; davalı tanıklarının dinlenmesine yer olmadığına karar verildi.” şeklindeki gerekçe ile davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiş ise de mahkemece davalı tarafa tanıklarını bildirmek üzere kesin süre verilmediği ve mahkeme koridorunda hazır edilen davalı tanıklarının dinlenmesi ve tüm deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkeme bozma kararına uymuş ve yeniden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Tarafların temyizi üzerine karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 27.04.2015 tarihli ilamı ile özetle "...Somut olayda, davacı 12.01.2005 tarihinden 07.04.2011 tarihine kadar çalıştığını iddia etmesine rağmen mahkemece talep aşılarak 26.04.2011 tarihine kadar çalıştığının kabul edilmesi hatalıdır ..." gerekçesi ile 2. kez bozulmuştur. Mahkeme bozma kararına uymuş ve yeniden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan fazla mesai ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı işveren tarafından dosya içerisine sunulan imzalı ve imzasız ücret bordrolarında fazla mesai karşılığı ücret tahakkuklarının bulunduğu görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı bordrolar hesaplamada dışlanmış, imzasız bodrolar ise dikkate alınmamıştır. Ne var ki, davalı işverence dava konusu alacakların davacının bildirilen banka hesabına yatırıldığı savunulmuş ve söz konusu banka kayıtları delil olarak bildirilmiştir. Mahkemece yalnızca son 1 yıllık hesap ekstresi dosyaya getirtilmiştir. Bozmadan sonra davalı işverence dosyaya sunulan önceki dönem banka kayıtları incelendiğinde,bordrolar imzasız ise de, ödemenin banka aracılığıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde, söz konusu bordro tahakkukunun, fazla çalışma ücreti alacağının değerlendirilmesinde nazara alınmaması hatalı olmuştur. Bu durumun Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin bozma kararına konu edilmemesi maddi hataya dayalı olup artık usuli kazanılmış haktan bahsedilemeyeceği de dikkate alınarak açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi