14. Hukuk Dairesi 2016/12914 E. , 2016/10554 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... Yapı Merkezi Tic. A.Ş vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.12.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... Yapı Merkezi Tic. A.Ş vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ... Yapı A.Ş adına tapuda kayıtlı 167 ada 10 parsel B/2 Blok 5nolu bağımsız bölümü 10.09.2012 tarihli yazılı sözleşmeyle şirket yetkilisi ...."dan 180.000 TL"ye satın ve teslim aldığını dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün olmazsa ödenen 180.000 TL "nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur
Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescile yönelik davasının reddine, harici satış bedelinin iadesine ilişkin isteminin davalı ..." yönünden husumet yokluğundan reddine, 180.000,00 TL harici satış bedelinin davalı ... den dava tarihi olan 11/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir.
Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde; olayın özelliğine göre Medeni Kanunun 2. maddesi gözetilerek açılan tescil davasını kabul edilebileceği” benimsenmiştir.
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.
Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre
temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
Somut olayda, davalı şirketin yüklenici sıfatıyla mı, yap-satçı sıfatıyla mı konut yapmış olduğu anlaşılamamaktadır. Mahkemece dava konusu 167 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazın inşaattan önceki maliki tespit edilmeli, davalı şirket dışında 3. bir kişinin malik olduğunun anlaşılması halinde arsa maliki ile yüklenici arasında yapılmış olan kat karşılığı inşaat sözleşmesi getirtilmeli, arsa sahibi ve yüklenici arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan arsa sahibi davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı şirketin edimini yerine getirip getirmediği araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Davalı şirketin arsa sahibi aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) olması halinde ise Borçlar Kanununun 163. maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olmasının yeterli olduğu gözetilerek tapu iptal tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlaının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.