
Esas No: 2015/2769
Karar No: 2016/1088
Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/2769 Esas 2016/1088 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davalılar murisi .... adına kayıtlı olan eski 1848 parsel sayılı 2932 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 119 ada 38 parsel numarası ile ve 2.930,12 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... Müdürlüğü vekili; yol ve emniyet sahası içerisinde kalan taşınmaz bölümünün özel mülkiyet olarak tahdit ve tespit edildiği iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosu gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor ve eki olan krokide (A) harfi ile gösterilen dava konusu taşınmazın davacı kurum tarafından yapılan kamulaştırma haritasının dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise verilen karar usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Davacı İdare vekili; uygulama kadastrosu sırasında karayollarına ait olan ve yol inşaat ve emniyet sahası içinde kalan taşınmazın özel mülkiyet olarak tahdit ve tesbit edildiğini, ancak taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek davalılar adına yapılan tespit ve sınırlandırmanın iptali ile taşınmazın yola terkinine ve kamulaştırma sınırlarının korunmasına karar verilmesini istemiştir. Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu 119 ada 38 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve (A) harfi ile gösterilen bölümün kamulaştırma haritası kapsamı dışında kaldığı, bu bölüme ilişkin kamulaştırma yapılmadığından 119 ada 38 parselin sınırlandırma ve yüzölçümünün doğru olduğu belirtilmiştir. Uygulama kadastrosunun genel amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi olup; mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak veya çözmek değildir. Davacı taraf yol olarak kamulaştırılan taşınmazın bir bölümünün davalılar adına tescil edildiği ve bu tescilin iptali ile bu bölümün yol olarak bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş olmakla; ihtilafın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mülkiyet ihtilafının varlığı halinde uygulama kadastrosu ile ilgili dava kapsamında bu ihtilafın çözümlenemeyeceği ve kesinleşen tespitlere karşı Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı göz önünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde esasa ilişkin ret kararı verilmesi isabetsiz olup davacı ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.