11. Hukuk Dairesi 2015/2705 E. , 2016/800 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/11/2014 tarih ve 2014/480-2014/385 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26/01/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı şirket hakkında yürüttüğü icra takibi sırasında davalı bankaya İİK"nın 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, 1. haciz ihbarnamesi davalıya tebliğ edilmesine rağmen borçlunun hesabına haciz şerhinin işlenmediğini ve haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, itirazdan bir kaç gün sonra borçlu şirketin hesabına yüklü miktarda para girişinin olduğunu, davalının haciz ihbarnamesine rağmen borçlu hesabına bloke koymayarak hesaba giren paranın haczedilmesini engellediğini ve bu yolla müvekkilinin zararına yol açtığını ileri sürerek davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinde davacının hesabında bulunan paranın haczedildiğini, ileride doğması muhtemel alacağın haczinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın işleminde bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı şirket hakkında yürüttüğü icra takibi sırasında davalı bankaya 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği, İİK"nın 89. maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnamesi ile borçlunun müstakbel alacaklarının da haczedilebileceği, her ay ödenen kira, maaş gibi düzenli ödemelerin müstakbel alacak kavramına dahil olduğu, dava dışı borçlunun hesabına yatan paranın ise bu kapsamda rutin bir ödeme olmadığı, haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinde borçlu hesabında sadece 2.88 TL bulunduğu, haciz ihbarnamesine davalı tarafından yasal süresinde yapılan itirazdan 3 gün sonra borçlu şirketin hesabına para girdiği, bu paranın haczedilemeyeceği ve davalı bankanın işleminde bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 1,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.